Sigara İçilen Ortam Asla Sağlıklı Olamaz

Sigara bağımlılığından kurtulmak zordur, ama imkânsız değildir, kararlılıkla, kesin bir irade ile başarabilirsiniz

Lafı uzatmadan hemen söyleyeyim; “insanın kendisine yada bir başkasına veya çevresine zarar vermesi asla özgürlük olamaz”

 İsterseniz konuyu biraz daha açalım:

Sigara ve benzeri kimyasal maddelerin insan sağlığına zararlı olduğu açık bir gerçektir. Artık günümüzde sigaranın zararlı olduğu konusunda dünya tıp uzmanları ittifak halindedir. Hangi açıdan ele alırsanız alın, artık sigaranın en başta insan sağlığına, çevresine ve cebine korkunç zararlar verdiği net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bunları tartışmak dahi abesle iştigaldir. Sigara içilen bir ortamda sağlıktan söz edilemez. Sağlık ve sigaranın bir arada bulunması mümkün değildir.

Dünya hayatında insan için en önemli şey sağlıktır, bu husus inkâr edilemeyecek bir gerçektir. Ne yazıktır ki, insanoğlu bu zehirli maddeyi kullanarak her gün sağlığını biraz daha tehlikeye atmakta, etrafına zarar vermektedir.  Üstelik sigara kullanımını da özgürlük olarak değerlendirmektedir. Böyle bir şey olabilir mi? Sigara içerek çevreyi kirletmek, sigara içerek kendi bedenine zarar vermek, sigara içerek aile bütçesine zarar vermek nasıl özgürlük olabilir? Sigara içen bir asgari ücretlinin kazandığı paranın en az üçte birini insanlık suçu işleyen sigara şirketlerine verebiliyorsa bu insan nasıl özgür olabilir. Mantık bunun neresinde. Dünyanın hiçbir coğrafyasında özgürlükler sınırsız değildir. Eğer bahsedilen özgürlük başkasına zarar veriyorsa (ki veriyordur) böyle bir özgürlük olamaz.

Aklen, dinen, tıbben ve yasal olarak da meseleye baktığımızda insanın kendi bedenine, yâda bir başkasına zarar vermesi tasvip edilemez.  Anayasa’nın 56 ncı maddesinde “herkes sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevre sağlığını korumak devlet ve vatandaşın görevidir” hükmü yer almaktadır. Sigara tiryakisi bir insanın sağlıklı ve temiz bir çevreden söz etmesi düşünülemez. Lütfen yanlış anlamayın; biz Yeşilay dostları ve mensupları olarak asla madde bağımlısı/sigara tiryakileri olan insanlarla bir husumetimiz yoktur. Karşı çıktığımız şek maddenin kendisi ve üreticileridir.

 Mezkûr hüküm uyarınca sigara ve benzeri zararlı maddelerin kullanımı çevreye ve insan sağlığına zarar verdiğinden devletin müdahalesi zorunludur. Ancak üzülerek ifade deyim ki, bu konuda ne devlet nede vatandaş görevini istenilen ölçüde yerine getirmemektedir. Her ikisi de sınıfta kalmıştır. Devlet öncelikle bu zehirli maddeyi üreterek/satarak ve en önemlisi bir hastalık olarak görmeyerek en büyük suçu işlemektedir. Öte yandan bir iki yıldan beri uygulanması gereken sigara yasağını herkes delmeye çalışmaktadır. Zaten ciddi anlamda da denetim yapılmadığından sigara yasağı uygulanamamaktadır. Hele hele sigara içmeyen bir kısım insanımızın umursamaz tavrını anlamak mümkün değildir.  Sigara içmemesi elbette ki takdire şayandır. Ancak gerektiğinde sigara içimine karşı çıkmaması, tepki vermemesi çok tuhaftır. Oysa ki, sigaranın içildiği mekânlarda herkes zarar görmektedir. Yapılan araştırmalara göre sigara içmediği halde kanser olan her 3 kişiden 1’i pasif içici, yani ‘duman altı’ dediğimiz kesimdir.

Bu haftaki yazımı sigara tiryakilerine bir öneri ile bitirmek istiyorum. “sigara bağımlılığından kurtulmak zordur, ama imkânsız değildir, kararlılıkla, kesin bir irade ile başarabilirsiniz”

Sigara illetinden bir an önce kurtularak sağlıklı bir ömür geçirmeniz dilek ve temennisiyle, her şey gönlünüzce olsun.