Uyuyan Güzellik

Yüreğiniz kaldırmaz.

Vicdanınız el vermez.

Bir anne bir baba ve uyuyan ahiret yolcusu güzel bebekleri 

Hikaye değil, buz gibi gerçek

Buzlar arasına konmuş cansız beden

Konuşamıyorsunuz ortamda

Gerçekten çok soğuk

Canınızdan can gidiyor

O kareye baktığınızda

Hele o bebeği gördüğünüzde

…

Bu bebek ailenin ikinci kaybı ve onlardaki dirayeti çoğumuz sergileyemez belki

Allah’ım!

Dünyada aldığı nefes 1-2 gün olmuş, o bebek, o masum

Sanki uyuyor

Ölümü çokça hatırlayınız ayeti geliyor aklınıza

Gerçekten lezzetleri acılaştırıyor

Yutkunuyorsunuz

Ölüm

Yaş ilerledikçe, çevreniz ve yakınlarınızın ölüm haberlerini aldıkça bir boşluğa düşüyorsunuz

Niye bu hayattayım?

Ya sonraki hayat?

Ne ile gün boyu uğraşıyorum?

Ne kadarında senin rızan ne kadarında kullarını razı etme endişesi var Yaradan’ım

Bir yandan da güncel konu olan “Küçük Kıyamet”  ve savaş senaryoları 

Malını mülkünü satıp yurtdışına gidenler

Ölümün her yerde ve her an olabileceğini unutanlar

Birbirini alabildiğine kandırıp, sömüren, kendini çok zeki sananlar

Arkadan dolanıp iş çeviren dünyaları kazanan ama ahireti unutanlar

Savaş çıkartanlar, yakıp yıkanlar, masum cana kıyanlar

İşte ölüm gerçeği

Ne ahiret kapısını kapatabiliyor, ne de ölüm gerçeğini değiştiremiyoruz

O zaman nedir birbirimizden alıp veremediğimiz.

Ah bebek 

Mekke’de görmüş idim benzerini yüzü açık bir mevta bir de bu bebek

Ölümü bir şamar gibi hissettirdi