Üzüldüğümüz şeye değiyor mu?

Sevgili Mardin Life okurları Merhabalar…

Uzun yıllar Mardin’den ayrı ama gönlü her zaman Mardin aşklı ile yanıp tutuşan bir hemşehriniz olarak bundan sonra her hafta bu köşede sizlerle birlikte hasbıhal edeceğiz. Uzun süreden beri her gün takipçisi olduğum Mardin Life’da gün gelecek sizinle birlikte gülüp sizinle birlikte ağlayacağız. Bu köşede Mardin için, Mardinliler için ve Mardin’e gönül verenler için köşem her zaman açık olacak.

Sizlerin desteği ile gündeme getirerek üstesinden gelemeyeceğimiz, çözüm bulamayacağımız sorunun olmadığına inanıyorum. Mardin Life’in değerli yazar ve yorumcularından ki ismini tek tek saymak istiyorum; Ahmet Usta, M. Beşir Güneş, A. Vahap Omuzlar, Kadir Üründü, Veysi Elmasoğlu, Musa Öztürk, Muhammed İkbal Saylık, Malik Gulvaz, Abdurrahim Akdağ, Faraç Çobanoğlu, Şerefxan Ciziri, Mehmet Sait Çakar, M.Nazım Güler, Şerif Köyan, Melayê Torî Hacer Eroğlu Murat Bağış Nevzat Çiçek Hazan Zal Erdal Öztürk Selahattin Erol Abdulmenaf Baysal Mehmet Arasan Nükhet Everi Ekrem Arslan Reşan Yıldırım Nevin Duyar Nezir Güneş Dr. Hüseyin Halitoğlu Sami Demir Mustafa Aydın başta olmak üzere bölge için Mardin için emeği ve hizmeti geçen yazar, akademisyen ve kanaat önderlerine teşekkürlerimi sunarak yazıma başlamak istiyorum.  

Hz. Adem (a.s.) gibi 200 sene tövbe mi ettin? Hz-İbrahim (a.s.) gibi ateşe mi atıldın? Hz Zekeriya (a.s) gibi testereyle mi kesildin? Hz. Yusuf (as) gibi kuyuya mı atıldın? Hz. MUHAMMED (sav) gibi Taif’te taşlandın mı, başına işkembe mi konuldu namaz kılarken, dişin mi kırıldı, yüzüne tükürük mü atıldı, hicrete mi zorlandın, sevdiklerinden mi ayrıldın? Hz. Hamza (r.a) gibi burnun, kulağın mı kesildi? Musap bin Umeyr (r.a) gibi kolların mı kesildi? Cafer bin Ebi Talip (r.a) gibi ok, mızrak ve kılıç darbeleriyle yaradandın mı? Ammar, Sümeyye, Yasir (r.a) gibi işkence mi gördün? Bilal (r.a) gibi kızgın kumlara yatırılıp, üzerine taşlar mı kondu? Yunus peygamber (as) gibi denize mi atıldın? Eyüp peygamber (as) gibi vücudunu yaralar mı kapladı? Hz. İsa (as) gibi çarmıha mı gerilmek istendin?

Ne düşünüyorsun, dünyalık işler mi? Silkinelim, kendimize gelelim? Üzüleceksen, namazını kazaya bıraktığın için, teheccüde kalkamadığın için, birinin kalbini kırdığın, pazartesi perşembe orucunu tutamadığın için: üzül Üzüleceksen. Bugün ALLAH için bir şey yapamadığın için, ALLAH ve Resulü (sav)'i memnun edemediğin için üzül Filistin’de, Çeçenistan’da, Irak’ta ve dünyanın dört bir yanında zulüm gören, işkence edilen, öldürülen din kardeşlerin için üzül üzülürsen, bir fakire yardım edemediğin için, yetimin elinden tutamadığın için üzül Üzüleceksen, Afrika'da ve diğer ülkelerde bir lokma ekmek bulamayan, hastalıklarla mücadele eden insanlar için üzül. Kur'anı yeterince okuyup hayatına, tatbik edemediğin için üzül. Peygamber Efendimiz—(sav)'i, canından, malından, aile bireylerinden, her şeyden çok sevemediğin için üzül Üzüleceksen. Hakiki manada kul, Efendimiz (sav)'e ümmet olamadığın için üzül, Efendimiz (sav)'in şefaatine nail olamama korkusuyla üzül...

"Sabredenlere, Belki çok Dertlisin.. Belki Artık Yeter Diyorsun... Belki Kendinden Geçmişsin... Belki de Ağlıyorsun... Belki Bu Musibetlerin Sonunda Eline Bir şey Geçip Geçmeyeceğini Düşünmektesin... Duy!!! Rabbin Sana Söylüyor.. Felaketlere Karşı Dişlerini Sıkıp Göğüs Gerenlere Mükafatlan Hesapsız Ödenecektir.." Belki De Onca insanın Arasında Neden Senin Seçildiğini Soruyorsun... Oysa Rabbinin Seçtikleri Kıymetlilere! ... "içinizden Mücahitlerle Sabredenleri Ortaya çıkarıncaya Kadar Elbette Sizi Deneyeceğiz" (Muhammed, 47/31) Hayat Bir imtihan Değil Mi ? Her Soru Ebedi Hayatında Yer Alan Bir Tuğla... Nefes Alıp Verdiğin Her An Yeni Bir Somya Gebe... Onlar Olmasaydı Sonsuzluk Yurdunda Sana Ait Hiç bir şey Olmayacaktı... Derdin Yoksa üzül asıl!

Dertliysen Bil Ki.. O Seni Seviyor.... Bak ! Sevdiğin Ne Diyor? "Allah Hayrını Dilediği Kişiyi Sıkıntıya Sokar!" Belki Sen Ashab-uhdud Kadar Acı çekmedin». Hani Kralları Onları iman Ettikleri için Ateş Dolu Hendeklere Atmıştı Ya..! Belki Sen Ebu Zer (r.a) Kadar Acı çekmedin... Amcası İnandığı için Onu Hasıra; Sarıp Yakmıştı Ya... Belki Sen Vahşi Kadar Acı çekmedin... Sevgilisi Ona "bana Görünme!" Demişti ya... Belki Sen Yakup (a.s) Kadar Acı çekmedin... Yusuf’u (a.s) Elinden Alınmıştı Ya... Belki Sen Hatice(r. Anha) Kadar Acı çekmedin... Muhammed (s.a.s) Yurdundan Kovulmuştu ya.... Unutma! Rabbin Kimseye Dayanabileceğinden Fazlasını Yüklemez...

PEYGAMBER (SAV.)' İN DUASI

Ey Allah'ım, kalbimi nifaktan, amelimi riyadan ve gözümü hiyânetten arındır. Sen gözlerin hiyânetini ve kalplerin gizlediğini elbette bilirsin. Allah'a hamd ile (O'nu noksan sıfatlardan)'tenzih ederim. Ey Allah'ım, günahlarımı affet, rızkımı bollaştır, huyumu güzelleştir, verdiğin nzıkla beni kanaatkar, kazancımı da pak eyle. Nefsimi, bana vermediğin bir şeyin peşine düşürme. Sen benden razı olmadıkça da beni dünyadan alma. (bana) Rahmetinle (muamele e#. Ey merhametlilerin en merhametlisi.

Allah'ım ömrümün sonunu onun en hayırlı bölümü yap. En son işlerim amellerimin en hayırlıları, Sana ulaştığım gün de en hayırlı günüm olsun.

Ey dehşete düşenlerin candan yakını, ey yalnızların dostu, ey ümidi kesilen kimsesizlerin yardımcısı, ey yoksulların varı, ey zayıfların gücü, ey fakirlerin hazinesi, ey gariplerin şikâyet mercii, ey büyüklüğünde tek olan, ey bağışlamaları ile tanınan, ey fazlı keremi ile bol bol veren Allah'ım, Muhammed ve Ali hürmetine, sıkıntılı zamanımda yardımıma yetiş.

Başka bir yazıda görüşmek üzere…

SEDAT AŞAR KİMDİR?

 
04.06.1961’de Kızıltepe ilçesinin Esenli (Gırmeléba) köyünde doğdu.

İlk tahsil yıllarını Kızıltepe’de geçirdi.

Bu süre zarfında küçük bir çocuk olarak Kızıltepe sokaklarında tatlı, soğuk su, eskimo vs. satarak bölgenin zor yaşam koşullarını bizzat gördü.

Eczacılık eğitimini tamamladıktan sonra Kızıltepe’de serbest eczacılık yapmaya başladı.

Fakir hastalara yaptığı hizmetlerle halkın gönlünde taht kurdu.

4 yıldan bu yana çocuklarının tahsil hayatının sürdüğü Ankara’da eczacılık yapmaktadır.

Buna rağmen memleket ile bağlarını koparmayıp ayda birkaç kez Mardin’e gitmektedir.

Bunun yanı sıra, Mardin’in Ankara’daki gönüllüsü olarak hemşerilerinin her türlü işine koşmakta, her türlü iş için Ankara’ya gelen Mardinli hemşerilerine hiçbir menfaat gözetmeden elinden gelen yardımı ve hizmeti yapmaktadır.

Hastane, eğitim vs. gibi her türlü iş için gelenler hiç çekinmeden onun kapısını çalmaktadırlar.

Evli ve 2 çocuk babası olan Sedat Aşar, Mardin ve Mardinli aşığıdır.