Yerel Sorunlarımız

Aslında yerel sorunlarımız yerine yerel gündemimiz demek belki daha isabetli olurdu. Çünkü gündem acil olanı ele alır, finansmanını belirler, siyasi kararlarını alır ve sorunlara çözümler bulmaya çalışır. Gündemde olan günceldir, birçok insanı birden ilgilendirir, zamansal açıdan şimdidir. Ertelenmemesi gereken sorunların, toplumsal ihtiyaçların gündem yoluyla ele alma yöntemi böyle oluşuyor işte.
O nedenle yerel sorunlarımız yerine yerel gündemimiz demek pek doğru olacaktı. Ama bu sorunları çözme iradesi yerel yönetimde olmadığı için, başlığı yerel sorunlarımız olarak belirledim. Çünkü yerel sorun demek aslında çözülmemiş yerel gündem demektir…
Nusaybin’in yerel sorunları halk tarafından gayet iyi biliniyorlar. Bu sorunları bilmeyen var mı? Sıradan vatandaşlara bir sorun, hemen hepsi bir ağızdan trafik, şehir içi düzen, kaldırımların işgali, kontrolsüz ve kuralsız trafik, trafik akışkanlığı aksatan at arabaları, üç tekerlekli bisikletler diye sıralamaya başlayacaklar.
Bunlar kronikleşmiş ortak sorunlarımızdır.
Peki, kaç yıldan beri vatandaşlar bu sorunları dile getiriyorlar?
Benim bildiğim en az on yıldan beri bu sorunlar hep dile getiriliyorlar. Çözümler konusundan şimdiye kadar dikkate alınacak bir ilerleme yok. Eski sorunlarımıza bir de yeni sorunları eklersek, bu tablo pek fazla iç açıcı olmayacak. Temel sorunlarımız dağ gibi büyürken, yerel yönetim önemsiz önlemlerle günü kurtarmaya çalışıyor.
Peki, hangi sorunlarımızı şimdiye kadar temelli olarak çözebildik ki?
Ellinizi vicdanınıza koyun ve korkusuzca görüşlerinizi bildirin…
Diğer yandan ilçemizin imar sorunları, yol sorunları, çirkin, boyasız binalar, temizlik sorunu, toplu hayvancılık, rant ve rüşvet kavgasını da bu sorunlara ekleyin, durum daha da vahim olacak.
Şimdiye kadar hep yapılan yolları konuştuk bizler ama bir de ilçemizde yapılmayan yollar var! Nusaybin’de hala yapılmamış ve şehir için de olan kaç kilometrelik yollarımız var. Bunu bilen var mı? Hala toz içinde olan mahalleler var. Hala yapılmamış kaldırımlar var. Hala yeterli oranda yeşil alanlara kavuşmayan yerler var.
Bir de burada sayamayacağımız sorunlar var…
Yine yerel yönetimin ekonomik kaynakları, devletten gelen para dışında, makul bir düzeyde değildir. Devletten gelen kaynaklar hemen tüketiliyorlar ama ortalıkta da kaliteli bir hizmet görmek olası değildir. Yerel kaynaklar akılcı bir biçimde toplanmıyorlar, doğru yerlere yatırım yapılmıyor, öncelikli ihtiyaçlara gereken önem verilmiyor…
Diğer önemli bir konu da çalışanlar arasındaki eşitlik sorunudur. Siyasi olarak taşeron işçiliğe karşı olduklarını deklere edenler, neden belediyeye yüzlerce taşeron işçi alıyorlar ki! Maliyetleri ucuz olduğu için midir? Öyle ise bu emek sömürüsü değil midir? Madem aldınız neden hak ettikleri bir ücreti vermiyorsunuz? Taşeron olarak çalışan işçilerin aldıkları ücret, belediye de kadrolu olarak çalışan işlerin üçte biridir. Nerede kaldı eşit işe eşit ücret? Her konuda ileri geri konuşan sendikalarımız neden bu konuda suspusturlar?
Yine en çok konuşulan ve dillendirilen sorunlar başında kadın sorunları geliyor. Belediye Başkanı kadın olduğu için bu sorunun dillendirilmesi normaldir diyebiliriz. Ama İlçemiz sadece kadınlardan oluşmuyor ki? Bir belediye başkanı ilçede yaşayan herkesin başkanıdır ve ona göre davranmak zorundadır. Belediye Başkanı sadece kadınların belediye başkanı olamaz ki! Böyle duygu ve düşüncelere sahip olan bir belediye başkanı dünyanın hiç bir yerin yoktur. Çünkü hiçbir toplum sadece kadınlardan oluşmuyor ki! Nusaybin bir kadın kenti olacak demek kolaydır ama bunun icraatı nerede?
Bu işin bir yanıdır;
Öteki yanı ise şudur; şimdiye kadar belediye somut olarak kadınlar için ne gibi hizmetler yapmıştır? Belediyede kadın personel sayısı artmış mıdır? İlçemizde yasayan kaç kadın belediyenin yardımıyla iş sahibi olmuştur? Yoksul, dul ve evsiz kadınlara ne kadar yardım yapılmıştır? Kaç tane yetim kız çocuğa belediye şimdiye kadar burs veriyor ki?
Bu ve benzer sorular hakkında vatandaşın hiçbir bilgisi yoktur. Çünkü bu konularda belediye zaten ciddi bir çalışma yapmıyor ki! Sosyal belediyecilik sadece sözdedir. Belediye sadece bu konularda ileri geri konuşuyor ama elle tutulur bir çalışma da yapmıyor. Deyim yerindeyse kadın sorunları da sadece propaganda konusu yapılıyorlar!
Bunu adı samimiyetsizliktir…
Yani kadınların sorunları konusunda da belediye başarısız bir siyaset izliyordur. Çünkü bu konuda sadece kadın söylemi üzerine bir siyaset izleniyor ama icraata gelince, bu alanda ciddi adımlara rastlamak olası değildir…
Tabi ki bütün sorunlarımızın çözümünü bir belediye başkanından beklemek de doğru bir tavır değildir. Belediye Başkanı önemlidir. Becerileri ve beceriksizlikleri bizler için önemlidir. Bunu iyi biliyoruz. Görev bilinciyle hareket eden bir belediye başkanı birçok işi başarabilir. Kaliteli hizmetlere imza atabilir.
Bu da doğrudur.
Peki, bu konularda halk görevini yeterince yerine getiriyor mu? Kesinlikle hayır!
Ama diyelim ki belediye başkanı bu konularda beceriksizdir. Ya belediye meclisinde görev yapanlar ne yapıyorlar? Onların bu konularda hiç mi eksiklikleri yok? Neden her şeyi belediye başkanından bekliyoruz ki! 25 üyeden oluşan meclis göklerdeki yıldızları saymak için mi seçildiler? Mesela hangi fikir ve projelerini belediye başkanı şimdiye kadar reddetmiştir?
Bunu da bilmek hakkımız değil midir?
Peki, bu meclise de bir af çıktı diyelim, ya müdürlerimiz ne yapıyorlar? Onların bu konularda sorumlukları ve görevleri yok mudur?
Herhalde ölü eşeklerden nal toplamak için, müdür olmadılar!
Belediyemiz haber açısından pek fazla önemi olmayan basın açıklamaları, gösteriler ve pankartlarla zamanlarını tükettikleri için, asıl yerel sorunlarımızla uğraşmaya bir türlü zaman da bulamıyorlar!
Asıl sorun da budur zaten…