tatlidede

Nevra Bucak kimdir? Nevra Bucak kitapları ve sözleri

Türk Yazar Nevra Bucak hayatı araştırılıyor. Peki Nevra Bucak kimdir? Nevra Bucak aslen nerelidir? Nevra Bucak ne zaman, nerede doğdu? Nevra Bucak hayatta mı? İşte Nevra Bucak hayatı...
  • 20.06.2022 01:00
Nevra Bucak kimdir? Nevra Bucak kitapları ve sözleri
Türk Yazar Nevra Bucak edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Nevra Bucak hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Nevra Bucak hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Nevra Bucak hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1952

Doğum Yeri: İstanbul

Nevra Bucak kimdir?

1952 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy Kız Koleji’nde öğrenciliği sırasında edindiği opera tutkusu nedeniyle İstanbul Belediye Konservatuarı’nın Şan Bölümü’ne girdi. Altı yıllık bir Şan eğitimi gördü. Çeşitli edebiyat ve sanat dergilerinde öyküleri, röportajları, kitap tanıtım yazıları çıktı. Varlık, Türk Dili, Milliyet Sanat, Adam Öykü, İnsancıl, Çevren (Yugoslavya), Eşik, Kıyı gibi…

İlk romanını on beş yaşında yazdı: “İspanya Semaları.”

“Issız Kadınlar” (1989), “Aşkın Kutupları” (1990) ve “Mevsimler Farklıdır” (1996) kadın dünyasını irdeleyen yapıtlarıdır. Ardından, Körfez Savaş’nın acı anısına bir bilimkurgu romanı yazdı: “Son Güneşin Çocukları” (1994). Bir ütopya romanı olan “Kule” 1999 yılında yayınlandı. 2007 yılında “Neslişah” adlı tarihi bir romanı Aya Kitap’tan, 2010 yılında ise Heyemola Yayınları’ndan yaşadığı semti anlattığı “Çiftehavuzlar” adlı kitabı çıktı.

Nevra Bucak’ın “Giz Yolculukları” ve “Kadınların Şarkısı” adlı iki yeni romanı yine yayınevimiz tarafından yayınlandı.

Yazarın ayrıca barış, sevgi ve çevre konularını işlediği çocuk yapıtları vardır: “Kızın Adı Candan” (roman, 1990), “Uzaylı Kız Tira” (bilimkurgu-roman, 1992), “Kerem ile Aslı” (uyarlama).

Nevra Bucak, Türkiye Yazarlar Sendikasi (Yönetim Kurulu Üyesi, 1995-1996-2000-2001), Pen Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği, Çocuk Yayınları Derneği üyesidir.

Nevra Bucak Kitapları - Eserleri

  • Kızın Adı Candan
  • Issız Kadınlar
  • Neslişah
  • Giz Yolculukları
  • Kadınların Şarkısı
  • Uzaylı Kız Tira
  • Beyoğlu'nun Eski Ustaları
  • Kule
  • Deniz Çekilirken
  • Rufinia’dan Çiftehavuzlar’a
  • Zeyno'nun Su Perisi

Nevra Bucak Alıntıları - Sözleri

  • 'Fotoğraflar unutulması en güç anılardır' (Beyoğlu'nun Eski Ustaları)
  • "O, sizi kendinde buluyor,siz de onu. Siz birbirinize aitsiniz." (Kadınların Şarkısı)
  • "Sadakat arıyorsun, benim de bir zamanlar umutsuzca aradığım gibi. Ne yazık, günümüzde bu modası geçmiş beklentiyi kesinlikle bulamayacağınıda bilmiyor değilsin." (Kadınların Şarkısı)
  • "Sana evime gel demiyorum, benim uçsuz bucaksız yalnızlığıma gel." -Tagore (Kadınların Şarkısı)
  • Ama benim müziğim var, belki notalara sığınabilirim. Sanat, bir yerde sığınmak, acıları dile getirip, iç dökmek değil midir? (Kadınların Şarkısı)
  • Ave-Maria! Örtülü bir çığlık. Bir yakarış. Öylesine soylu, yüce ki, derinden sessizce işliyor benliğime. Schubert, sevdiği kadının düğün töreninde kilisede çalmış Ave-Maria'yı, gözyaşlarını onurlu bir gizlilikle yalnızca kendine saklayarak.. (Beyoğlu'nun Eski Ustaları)
  • Ben yine de umutluydum, bu umutla yaşıyordum. (Kadınların Şarkısı)
  • "O bizi kesinlikle ayıramaz," dedi. Öylesine kararlı, öylesine güvenliydi ki. Yine de menekşe rengi gözlerinin ardında korkunun gölgesini yakaladım. Ben de onun kadar kararlıydım. "Elbette ayıramaz. Aşk gelip geçer, ama sevgiler, dostluklar sürer. Seni hiç bırakmayacağım." (Kadınların Şarkısı)
  • Üstelik dünya yaşlanıp çirkinleştikçe masallara daha çok güveniyorum. Ben masalda yaşarım, sense masallarla yaşıyorsun. (Beyoğlu'nun Eski Ustaları)
  • "Yüzünün yontusunu yapmak isterdim, öldüğümde benimle birlikte gömülmesi için Semira!" "Yontuma gerek kalmaz, ben de seninle gömülürüm... " (Kadınların Şarkısı)
  • ... nasıl bir duygudur toprağı kireçle öldürmek ve nasıl yetişir gelincikler kendiliklerinden o buz gibi soğuk betonda? (Beyoğlu'nun Eski Ustaları)
  • "Sen henüz koca bir çocuktun, koca bir çocuk." (Kadınların Şarkısı)
  • "Ben aslında çağ dışı bir kadınım. Yaşadığımız bu katı somutluktaki soğuk dünyaya yabancıyım." (Kadınların Şarkısı)
  • Oysa ben insan sesini, kokusunu unutmak istiyordum. Ama seni karşımda gördüğümde hiçbir zaman insandan kaçamayacağımı anlamıştım; içimde hâlâ insan sevgisi kalmıştı. (Kadınların Şarkısı)
  • Senin gibi delirmekten korkuyorum anne, beni bağışla ama bu gerçek. Sen babamı öylesine sevmiştin ki, ölümünün ardından kendini toplayamadın, dağıldın, gözün beni bile görmedi. Sana benzersem, anne? (Kadınların Şarkısı)
  • Doğum sancıları beyninde başlıyordu. Çocuğu yoktu, o sancıyı hiç çekmemişti, yine de yüreğinde duyuyordu. (Kadınların Şarkısı)
  • Evren sesle başladı diyordu gümüş saçlı profesör. Yeni doğan bir bebek konuşamaz ama sesiyle derdini anlatabilir. Ağlar, bağırır. Işte bu güçtür. Sözcükler gizlese de sesteki tınıdan gerçeği anlarız. O tını bizi ya uzaklaştırır, ya da kendine çekip götürür. Bu da iletişim ve aşktır... (Beyoğlu'nun Eski Ustaları)
  • "Ne yazık ki, sen aşkın acısına bile aşıksın. Deli kız!" (Kadınların Şarkısı)
  • Onun gizemli uzaklığının ardında sımsıcak sevgiyle çarpan bir yürek taşıdığına inanmak, öylesine güçtü ki. (Kadınların Şarkısı)
  • Sen bu dünyaya çok geç gelmişsin. (Kadınların Şarkısı)

Yorum Yaz