matesis
dedas

'Kemal Amca oyuncak getirdi mi?'

Mardin'e has, dışı mavi şekerleme kaplı 'ince badem', telkari takı, tuhafiye dükkanlarının sıralandığı kaldırımda ilerliyoruz. Kılıçdaroğlu esnaf ziyaretinde.
  • 10.03.2011 13:10
'Kemal Amca oyuncak getirdi mi?'

Çiğdem TOKER-MARDİN /
 Göğsü bağrı açık iki çocuk yolumu kesiyor: 'Bir şey soracağız.'
 Çıplak boynunu örterken, 'sor' diyorum daha delişmen görünene.
'Kemal Amca bize oyuncak getirdi mi?' Gözümün önüne, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın,  'fiili envanterine' dönüşmüş oyuncak kolileri geliyor ve 'Sanmam' diyorum.
Yüzlerini döküp gidiyorlar.
Bihlun Tamaylıgil, başörtülü bir genç kadına elini uzatıp, bir sıkıntısı olup olmadığını soruyor. Genç kadın, şaşkın ve mahcup. Biraz duraksadıktan sonra, tereddüdünü yenerek,  'Aslında var bir sıkıntımız' diyerek iş istiyor.
Ne basın özgürlüğümüz, ne operasyon dalgaları, ne de 'komplo' gerginliği. Anadolu'da geçim derdinden daha hakiki gündemin olmadığına, kim bilir kaçıncı kez tanık oluyoruz. Yoksulluk ile hukuksuzluğun birbirinden beslendiği gerçeğinin ise milyonlar nezdinde bir karşılığı yok...
CHP'nin Aile Sigortası projesi için hazırlattığı Kürtçe tanıtım bandı,  Atatürk Spor Salonu önündeki barkovizyonda defalarca dönerken, küçük küçük gruplar başına gelip ilgiyle dinliyor.
Dönüş yolunda bu bandın TRT-Şeş'te yayımlanması için yapılan görüşmelerin,  fiyat pazarlığı aşamasında olduğunu öğreniyoruz. CHP Genel Başkanı, reklamın, seçim bütçelerindeki en önemli kalem olduğunu ve gelirlerine oranla siyasi partiler arasında müthiş bir adaletsizlik olduğunu vurgulayarak 'Reklama sınır getirilmeli' diyor.

DAHA ÇOK SABIR İÇİN TELKARİ TESPİH
Oyuncak diyaloğunu aktardığımda CHP Genel Başkanı çok hayıflanıyor: 'Keşke çocukların adreslerini alabilseydik. Hemen gönderirdik.'
 Söz, seçim harcamalarından açılınca Kemal Bey, Gürsel Tekin'e, SMS ile aidat projesinin son durumunu soruyor. SMS başına 3 TL üzerinden başlatılan kampanyada, şu ana dek 75 bin lira toplanmış.
Kılıçdaroğlu, dönüş için uçağa binmeden önce Ömerli Belediye Başkanı Yılmaz Altındağ'ı evinde ziyaret etti. 'Ev' dediğime bakmayın. Meğer gittiğimiz 'ev', 700 yıllık tarihiyle yükselen Bekiro Kasrı'ymış.  Ancak dizilerde rastlanası, upuzun bir sofra ve olağanüstü bir konukseverlikle karşılanıyoruz.
 Başkan Altındağ, konağın yüzyıllar boyu, aşiretler arası ihtilafların çözümünde bir tahkim, bir barıştırma mekanı olduğunu anlatıyor.
İklim Bayraktar tartışmasının 'rol çalmasına' rağmen, Kılıçdaroğlu, Mardin gezisinden memnun.
 Uçak sohbetinde elindeki tespih dikkatimizi çekiyor. Esnaf gezisi sırasında telkari takı satan dükkan sahibi, tesbihi Kılıçdaroğlu'na armağan ederken 'Daha çok sabra ihtiyacınız olacak' demiş.
 

AKŞAM GAZETESİ

Yorum Yaz