tatlidede

Rasih Yılmaz kimdir? Rasih Yılmaz kitapları ve sözleri

Gazeteci Yazar. Rasih Yılmaz hayatı araştırılıyor. Peki Rasih Yılmaz kimdir? Rasih Yılmaz aslen nerelidir? Rasih Yılmaz ne zaman, nerede doğdu? Rasih Yılmaz hayatta mı? İşte Rasih Yılmaz hayatı...
  • 19.06.2022 13:00
Rasih Yılmaz kimdir? Rasih Yılmaz kitapları ve sözleri
Gazeteci Yazar. Rasih Yılmaz edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Rasih Yılmaz hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Rasih Yılmaz hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Rasih Yılmaz hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1973 , İstanbul.

Doğum Yeri:

Rasih Yılmaz kimdir?

1973 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimi İstanbul’da yaptıktan sonra liseyi Tekirdağ’da bitirdi. Bir süre Anadolu Üniversitesi’nde İktisat ve İşletme Fakülteleri’nde yüksek öğrenim gördü. Daha sonra aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Bölümü’nde eğitimini tamamladı. 1993 yılında gazeteciliğe başlayan yazar, halen mesleki yaşantısını sürdürmektedir. Yılmaz'ın yayımlanmış eserleri: Toros Yüzlü Adam - Serdengeçti, Eylül Ölümleri - Zamansız Ülke Düşleri, Cımbızla Fil Avlama Sanatı – Sorgu Katibi, Ölüm Öncesi Yorgunluk – Kaybediş Şarkıları, Büyük Travma – Küresel Terör Türkiye’de, Cezmi Ersöz Kitabı – Gemileri Yakılmış Bir Hayat.

Rasih Yılmaz Kitapları - Eserleri

  • Osman Yüksel Serdengeçti: Toros Yüzlü Adam
  • Ölüm Öncesi Yorgunluk
  • Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri
  • Cımbızla Fil Avlama Sanatı

Rasih Yılmaz Alıntıları - Sözleri

  • Biz aşıktık Gülüşün Sisli bir yalnızlıktı (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • Vâr olana karşı aciziz. "Aşk"larımız bile şuursuz bir ayaklanma.. (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • Eğer mutluluk değilse acının kardeşi, İki düşmanı nasıl taşır bu kâlp? (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • Belki ölü doğuyor, inadına ölü yaşıyordu bazıları. (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • Artık olan oldu bize Gelsen de bir gelmesen de Gelemeyiz biz yüz yüze Gelsen de bir gelmesen de Hep kendini çektin naza Yok bahara yahut yaza Bıktım gayrı yaza yaza Gelsen de bir gelmesen de Bir candır bu bir andır bu Giden gelmez bir handır bu Dağ taş değil insandır bu Gelsen de bir gelmesen de Göreceğim bir boş kafes Ceset kalmış çıkmış nefes Nerde o can nerde o ses Gelsen de bir gelmesen de (Osman Yüksel Serdengeçti: Toros Yüzlü Adam)
  • Hangi ayrılık öldürür insanı, Hangi gidişin ismini koymaktan korkar adam? (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • biliyorum gideceksin, bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gideceksin. ne eski bir şarkı engelleyebilecek gitmeni, ne de yalnızca gözlerimde sakladığım aşkım. usul usul ve ağır başlı adımlarla gideceksin. her adımda gitmenin acısı yankılanacak sokakta. bir törendeymişcesine göze batan bir yürüyüşle gideceksin ve ben çocuklar gibi bakacağım ardından. sen geriye dönüp bakmayacaksın. gideceksin.. yalnızca gözlerimde sakladığım aşkımı sükuta kurban vereceğim. keşke diyeceğim sonra ve sonraları da ve her zaman keşke diyeceğim. söylenmemiş sözlerin ateşi yakacak tüm bedenimi. engizasyonlarda kurban edileceğim her gün. geç kalmış infazın korkusu kemirecek beynimi. duvarlara bakıp hayıflanacağım. biliyorum gideceksin.. puslu bir eylül ayında gideceksin. gözlerinle birlikte, saçlarınla birlikte gideceksin. geride seni hatırlatan bir tek kelebekler kalacaklar. bir tek kelebeklerin kanatlarına bakacağım özlemle. ilan edilmemiş bir aşkın hüznünü bırakacaksın bir de. taşımayacak kadar yorgun olacağım sen yokken. sonra yaşamak dediğimiz saltanatın soytarılığı kalacak üzerime. sihirli sözlerin avutulucuğuna salacağım boyalı yüzümü. kimse farketmeyecek, seni en kuytu bakışlarımda, seni uykusuz gece yarılarımda saklayacağım. başlayıp da bitiremediğim yazılarımda. bir radyo istasyonunda çalınan ortadoğu şarkısında. sen gideceksin.. ve aslında gitmelisin de.. hem de bir eylül ayında gitmelisin. şehrin gece lambalarında dans etmeli veda bakışların. korkularımla yüzüstü kalakalmalıyım öylece basık bir kenar mahalle kahvehanesinde. aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim. küfürler saçıp etrafa, belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı. yokluğuna alışmamalıyım. alışmamalıyım.. (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • Üşüyorum.. Gölgem bile boğmak için fırsat kolluyor.. Kırılıyor parmaklarım Ölüm bir şarkı ile geliyor.. (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • gözyaşların imrendirir timsahları (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • Artık olan oldu bize Gelsen de bir gelmesen de Gelemeyiz biz yüz yüze Gelsen de bir gelmesen de... (Osman Yüksel Serdengeçti: Toros Yüzlü Adam)
  • ".....Bizim milliyetçiliğimiz bol harcırah,hususi vagon,yüksek makam milliyetçiliği değildir..." (Osman Yüksel Serdengeçti: Toros Yüzlü Adam)
  • bütün terkedilişler adına bir kadın ölürken kaldıranlar üzerinde sevgiye dair ne varsa hayatta sana küstü (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • Kaybettiğim bütün yüzlere denk düşüyordu yokluğun ..' (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • Bir rüya zamanında gelmiştin Gözlerin çürüyordu.. Karşında ölüyordum. Ellerin yavaş yavaş siyahlaşıyordu Ve Ben kabir kokuyordum (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • esriyen acıların son demini yaşıyordum -ki yaşam ölümün İlk adıydı... (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • Biliyorum gideceksin. Bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gidiceksin. Ne eski bir sarkı engelleyebilecek gitmeni ne de yalnızca gözlerimde sakladığım sevgim. Usul usul ağır başlı adımlarla gidiceksin. Her adımda gitmenin acısı yankılanacak sokakta. Bir törendeymişçesine göze batan bir yürüyüşle gidiceksin ve ben cocuklar gibi bakacağım ardından. Sen geriye dönüp bakmayacaksın. Gidiceksin... (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • Omurgasız düşüncelerle tıka basa doldurdukları beyinlerini, Ara ara kusturarak boşaltmaktan aldıkları haz Yaban domuzlarını dahi kıskandırıyor. Farketmiyorlar.. (Ölüm Öncesi Yorgunluk)
  • kabil'in habil'i öldürüşü kadar acımasızdır nurdan yoksun vicdanın (Eylül Ölümleri/Zamansız Ülke Düşleri)
  • " Akan bir su bulanıksa akar akar durulur, İki bacak bir bedeni çekmez olur,yorulur. " (Osman Yüksel Serdengeçti: Toros Yüzlü Adam)
  • Bütün oyunların sonunun mutlu biteceğini söylemişlerdi. Meğerse mutlu biteceği sanılan bütün oyunlar, Hüzünle başlarmış (Ölüm Öncesi Yorgunluk)

Yorum Yaz