tatlidede

Saadet Devri Serisi - Ahmet Lütfi Kazancı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Saadet Devri Serisi kimin eseri? Saadet Devri Serisi kitabının yazarı kimdir? Saadet Devri Serisi konusu ve anafikri nedir? Saadet Devri Serisi kitabı ne anlatıyor? Saadet Devri Serisi PDF indirme linki var mı? Saadet Devri Serisi kitabının yazarı Ahmet Lütfi Kazancı kimdir? İşte Saadet Devri Serisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 19.06.2022 15:00
Saadet Devri Serisi - Ahmet Lütfi Kazancı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Lütfi Kazancı

Yayın Evi: Ensar Neşriyat

İSBN: Yok

Sayfa Sayısı: 2.085

Saadet Devri Serisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1- Özlenen Şafak

2- Aydınlıklara Doğru

3- Hicret yurdunda Sabah Doğuş

4- Hudeybiye Ufuklarına Doğru Yükseliş

5- Guruba Yaklaşırken

6- Kavuşmak

Ensar Neşriyat ın yayınladığı, Ahmet Lütfi Kazancı nın yazdığı Saadet Devri Serisi adlı Efendimizin hayatı kitap setini incelemektesiniz. Saadet Devri kitap Seti hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.

Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2

Eksiksiz tüm övgüler; âlemlerin Rabbi olan, hakkı batıldan ayırt ettiren, kitabı indir en Allah'a, salat ve selam da o indir ilen Kur'an'ı bizzat yaşayarak kendi hayatında gösteren, sınır koyma yetkisi kendisine verilen O'nun Rasulüne, ehli beyte ve ashabına olsun. Amin

SAADET DEVRİ SERİSİ

TAKDİM

Saadet yolunun en büyük ve en son rehberi, Allah Teala’nın en sevgili kulu ve Rasulü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin, her haliyle güzel, dürüst ve örnek olan hayatını olduğu gibi verebilmek, ashabının ona olan sevgilerini, vefa duygularını tam olarak anlatabilmek, düşmanlarının kin ve haset dolu davranışlarını aksettirebilmek, kanaatimizce hiçbir insan için mümkün değildir. Mesela Hz. Ebu Bekir’in Resulullah (s.a.v.) Efendimize karşı duyduğu hürmet ve sevgi, Ebu Cehil’in beslediği kin ve hased, ucu bucağı olmayan birer umman, birer okyanus… Bu güne kadar anlatılanlar da, anlatılacak olanlar da, bu okyanuslardan alınan birkaç damladan ibaret

Yüzyıllar boyu süregelen sorumsuz bir hayat, bu hayatın akışı içinde iyi kötü pek çok ve ibretle bakmaya değer olan inanış, ahlak, adet ve an’ane… Daha sonra ilahi bir emrin açtırdığı Tevhid Sancağı ve hak ile batıl arasında meydana gelen bitip tükenmek bilmeyen büyük mücadele… Üç beş cümle ile anlatılması mümkün olmayan boyutlardandır.

Elinizdeki kitab, Server-i Enbiye (s.a.v) Efendimizin doğumundan nübüvvet vazifesini alıncaya kadar geçen hayatını ve içinde yaşadığı cahiliye çağını anlatmayı hedeflemiştir. Daha sonra, nübüvvet ve risalet vazifesini alınmasından, kendini alemlere rahmet yapan Rabbine kavuşmasına kadar geçen zamana " Saadet Devri ” denilecektir.

Olur ki, bu kitabı okuyanlar arasından, "Efendimizi daha iyi tanıdım, daha çok sever oldum,” diyen bir insan çıkar, huzur-i ilahi’de böyle şahadet eder. O zaman bu kitaptan beklenen mükafat elde edilmiş olur.

Eserin bu cildi içinde, Nübüvvet vazifesi gelinceye kadar Efendimizin mübarek ism-i şerifinin önüne (s.a.v) rumuzu konmamıştır. Ancak bu, hürmette kusur etme maksadına dayanmamaktadır. Kitapta bu hususa elden geldiğince riayet edildiği görülecektir.

Bugün bile merkad-i mübarekinde kendisine samimiyetle salat-ü selam gönderenlere şanına yakışır şekilde mukabele ettiğine inandığımız Efendimize, ebediyetler boyunca ve alınan nefesler sayısınca salat-ü selamlar ederiz.

Allah Tela’ya giden tek saadet ve hidayet yolu vardır; Efendimizin gösterdiği yoldur. İnsanlığın ulaşabileceği en üstün edep ve ahlak, Efendimizin tarafından bizzat yaşanarak gösterilmiştir. O’nun gösterdiği yoldan başka yol arayan bedbaht olur, O’nu kusur bulan, dünya ve ahirette ebter ve rüsvay olur, O’na karşı çıkan eninde sonunda yüzünün üzerine sürünür.

O’na olan sevgi ibadet, O’nun ism-i şerifinin zikredilmesi saadet, O’nun şefaatinden mahrum kalmak felakettir. Selam O’na, O’nun yolunda yürüyen, O’na has ümmet olma gayretine bürünenlere… Selam, "Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisinin müjdelediği mutluluğa erenlere…

"Bugün bir saatliğine Rasulullah Efendimizi evimde misafir etseydim nasıl davranırdım? Dükkanıma giderken önümde Efendimiz yürüseydi ardında nasıl yürürdüm? Bulunduğum mecliste Nebiye-i Ekrem Efendimiz de bulunsaydı nasıl otururdum? Efendimizin yaşadığı saadet devrinde yaşasam O’na hürmetim nasıl olurdu?...” diyebilen ve bunları aziz hayatlarında uygulama fırsatını bulan, yatarken O’nun sevgisine bürünüp yatan, kalkınca O’nun gül kokusunu alma düşüncesiyle kalkan müminlere selam olsun…

Dilim seni söylesin, kalbim hep seni ansın.

Sevginle çarpmayan kalp göğsümde bulunmasın.

Misk kokan toprağına yüzlerimi sürmeden

İsyan ile çürüyen gözlerim kapanmasın

Saadet Devri Serisi Alıntıları - Sözleri

    Saadet Devri Serisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

    Bu seriyi yıllar önce okumuştum. Peygamber efendimizin (s.a.v.) hayatını bu kadar etkileyici öğretici , akılda birakarak anlatan bir eser daha okumadım. Özellikle sahabe hayatlarını, sahabe efendilerimizin (r.a) İslama hizmetlerini etkileyici bir islam tarihi ile birlikte okuyacaksınız. Seri 6 kitap ve okuduğunuzda etrafınızdaki herkese tavsiye edeceğinize eminim. Özellikle peygamber efendimizin (s.a.v ) hayatını hiç okumamış olanlara tavsiye edilir. Kitapli saatler. (Nurcan Eraslan)

    Selamın Aleykum kardeşler. Saadet devri serisi 6 kitaptan oluşuyor , her kitapta farklı bölümleri ele almış yazar. Açık söylemek gerekirse yazar kitaba acayip derece de yorumlarını katmış ve bu hiç hoş değil. Kitap yorumlarından dolayı çok fazla akıcı gitmiyor. Yani bayıla bayıla okuyamadım malesef. Okuyacak arkadaşlara tavsiyem sabırlı iseler okusunlar, ama yazar gibi taraf tutarak okumasınlar (Müptedi.)

    Saadet Devri Serisi PDF indirme linki var mı?

    Ahmet Lütfi Kazancı - Saadet Devri Serisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Saadet Devri Serisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

    Kitabın Yazarı Ahmet Lütfi Kazancı Kimdir?

    İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden 1964 yılında mezun oldu. Çorum ve Isparta'daki imam-hatip liselerinde öğretmenlik yaptı. Daha sonra 1977'de Bursa Yüksek İslam Enstitüsü'nde Arap Dili ve Belagatı asistanı oldu. 1980'de bu üniversitenin öğretim görevlisi kadrosuna geçti.Sonra İstanbul'da özel bir fakültede çalışmaya başladı.1983 yılında Ailesi ile birlikte Bursa'ya taşındı. 'Hitabet-i Nebeviye' teziyle doktor (1983), 'Abdülmelik b. Mervan ve Ziyad b. Ebih' teziyle doçent oldu. Daha sonra profesörlüğe yükseldi. 16.07.2003 tarihinde Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden emekliye ayrıldı.

    İslam Tarihi ve Peygamberler Tarihi üzerine çok sayıda kitabı, araştırma, derleme, tercüme ve makaleleri vardır. Ayrıca İslâm ahlakına vurgu yaptığı romanlarıyla da tanınmıştır.

    Ahmet Lütfi Kazancı Kitapları - Eserleri

    • Özlenen Şafak
    • Aydınlıklara Doğru
    • Hicret Yurdunda Sabah - Doğuş
    • Yükseliş
    • Guruba Yaklaşırken
    • Kavuşma
    • Peygamberler Tarihi
    • Üvey Anne
    • Bir Vicdan Uyanıyor
    • İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)
    • Kaynana Münevver Hanım
    • Adil Halife Hz. Ömer
    • Saadet Devri Serisi
    • Emirü'l Mü'minin Hz .Ali
    • İslam Akaidi
    • Emevilerin Mahvettiği Şehit Halife Hz. Osman
    • Dört Ulu Çınar
    • Son Fırtına
    • Adil ve Zahid Halife Ömer B. Abdülaziz
    • Peygamberimizin Hitabeti
    • Peygamberimize Neden İnanmadılar?
    • Kerbela'nın Hesabı
    • Peygamberin İki Gülü Hasan - Hüseyin
    • Hazreti Hatice El Kübra
    • Hz. Süleyman'dan Hz. Muhammed'e (s.a.s.) Peygamberler Halkası
    • Benim Peygamberim
    • Peygamber Efendimizin Hitabeti
    • Nübüvvet Pınarından Kırk Hadis
    • Hazreti Osman 1
    • Peygamberler Tarihi
    • Nübüvvet Pınarından 40 Hadis
    • Peygamberler Tarihi - 2
    • İslam Akaidi
    • Büyükler Büyüğü Peygamberimiz
    • Hz. Ömer 2
    • Hazreti Ömer 1
    • Peygamberimize Neden İnanmadılar
    • Hazreti Osman 2
    • İslamda İrade, Kaza ve Kader

    Ahmet Lütfi Kazancı Alıntıları - Sözleri

    • Ancak bu yokuşlar, muhakkak bir gün düzlüğe kavuşacak, dökülen terlerin, katlanılan eziyetlerin ardından rahat ve huzur dolu günler gelecekti... (Aydınlıklara Doğru)
    • İçlerinde insanlık şuuru bulunanlar, bir başkasının iffeti için endişe duymadan edemezler. Bu endişeyi duymayan, kendisini namus meydanının tek kahramanı olarak gören, rastladığı her kadında kendi şahsı için bir nasip bulunduğu kanaatiyle hareket eden kimse... İşte hakiki alçak budur. (Bir Vicdan Uyanıyor)
    • Süruri Bey, Ezanın Türkçe okunmasının milli bir duygu olmaktan ziyade, dine ve dindarlara vurulmuş esaslı bir darbe olduğunu bölenlerdendi. (Bir Vicdan Uyanıyor)
    • "Lâ sağirate meal ısrar, velâ kebirate meâl istiğfar" Israr ede ede küçük günah kalmaz, büyük günah olur. İstiğfar ede ede büyük günah kalmaz, erir. (İslam Akaidi)
    • Hz. ŞUAYB Medyen halkına gönderilen bir Peygamberdir. Medyen halkı çeşit çeşit ahlaksizca işler sergilemekle tanınmislardi. Ölçü ve tartida hile yapıp ,halkin malını haksız yere düşürüp hile yapmaktadırlar. Hz. ŞUAYB; - EY Kavmim ,Allah a kulluk edin. Sizin ondan başka hiç bir tanriniz yoktur . Rabbinizden size açık bir delil gelmiştir. Artık ölçüyu ve tartıyı dürüst yapın. İnsanların esyasina karşı haksızlık ederek mallarının değerini düşürüp ellerinden almaya çıkmayın. Yeryüzünü ,ıslah edildikten sonra fesada vermeyin. Eğer inanan kimseler iseniz ,bu dediklerim sözler için elbet saha hayrlidir. ( Araf süresi /85. Ayet ) Medyen halkı ise Hz. Şuayba donerek: -Ey Şuayb, sen ancak sihir yapılmış , buyulenmis kisilerdensin ve sen peygamber değil, bizim gibi bir insansın. Biz elbet ve elbet seni yalancılardan biri zannediyoruz. Eğer doğru söyleyenlerdensen, hemen üzerimize gökten parçalar düşür, dediler. Hz. Şuayb i her firsatta yalanlayan kavmi onun bahsettiği azabi getirmekle israrci davraniyorlardi. Be nihayet beklenen azap geldi. Pek sıcak bir gündü. Başlarına yaklaşan bulutun serinlikte getirdiğini saniyorlardi. Fakat sanki buluttan ateş yagiyordu. Beyinleri kaynayacak gibi oldu. Evlerine, en izbe yerlere girdiler. Durulacak gibi degildi. Kur'an'da "gölge gününün azabi " denilen bu azap onlari deliye dondurmus ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdi. Daha sonra müthiş bir ses ve sarsıntı onlari yakaladı . Bulunduklari yerde yüzüstü cokuverdiler. Sanki onlar orada oturup yerleşmemis, yasamamis gibi olmuslardi. Onların taş gibi ,oldukları yerde cakilmis gibi kalan sessiz ve sakin duran cesetlerine ibret gözüyle bakan Hz. Şuayb suz sözleri söylemekten kendini alamadı. - yemin ederim ki ey kavmim , ben size , Rabbimin gönderdiği hükümleri ulastirdim. Sizin iyiliginizi istedim. Şimdi ben o kafirler topluluğuna karşı nasıl üzüntü duyar tasalanirim. Hz. Şuayb Kuran da 11 ayette zikfedilmistir. (Peygamberler Tarihi)
    • Kim Allah’a olan saygısını devam ettirirse Allah ona bir kurtuluş yolu açar, onu hiç hesap etmediği bir yoldan rızıklandırır. (Talâk sûresi, 3. Ayet) (Kavuşma)
    • Sevgili peygamberimizin gözlerinin nuru Hüseyin varken Yezid gibi seviyesiz, şahsiyetsiz, içki müptelası, dini değerlere yabancı, aşağılık bir kişiye "Müminlerin Emiri" diye bakmayı ve baş eğmeyi kendilerine yediremiyorlardı. (Peygamberin İki Gülü Hasan - Hüseyin)
    • Nebi (s.a.v.)'in soru soranı takdir etmek suretiyle cevap vermesi, öğretim açısından da ayrı bir değer taşır. Soru soranın itimadını arttırır, ikinci bir soru sorma cesaretini verir. (Peygamber Efendimizin Hitabeti)
    • "Sizden biri kendi şahsı için arzu ettiğini mümin kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek manâsıyla iman etmiş olmaz." (Hicret Yurdunda Sabah - Doğuş)
    • Allah her şeye kadirdir... O' nun kudreti karşısında olmaz diye bir şey yok... Peygamber Davut'un elimde demiri yumşatan yüce Mevla, dilerse taşları, demirleri yontacak sertlikte olan bu kalpleri de yumuşatır, ipek gibi yapıverir. (Aydınlıklara Doğru)
    • Her tarafta, "ovada insanları, dağ başlarında hayvanları doyuran" diye şöhret bulmuş, sofrasından misafir eksik olmamış olan abdulmutalib, muhammed'inin süt anne ücretini vermekten mi çekinecek. (Özlenen Şafak)
    • Dünyanın tadı tuzu şu dört insanla olur : İlmi ile amel eden ve insanlara iyi örnek olan alim. Öğrenmekten çekinmeyen bilmediğini sormaktan utanmayan cahil . Malını iyilik yolunda sarf eden cömert bir zengin . Ahiretini dünya karşılığında satmayı düşünmeyen ve iffetini muhafaza eden fakir . (Dört Ulu Çınar)
    • Alçak gönüllü olmak, şeref ve faziletlerin merdivenidir. Kibirlenmek ise mahvolma sebeplerinin başıdır. (Emirü'l Mü'minin Hz .Ali)
    • Hz.Ali yanı başında oturan Hasan ve Hüseyin'e döndü: "Allah'a karşı saygılı olmanızı tavsiye ediyorum. Dünya size yönelmiş olsa da sizin ona yönelmemenizi, ondan uzak durmanızı istiyorum. Elinizden çıkıp uzaklaşan ve size bir daha dönmeyecek olan şey için üzülmeyin." (Emirü'l Mü'minin Hz .Ali)
    • Sadece iki tane kusursuz insan vardır: Biri ölmüştür, diğeri de henüz doğmamıştır. (Yani kusursuz insan aramak boşunadır) (Adil Halife Hz. Ömer)
    • Ey insanlar, ben bir Müslümanım, Allah'ın kullarından herhangi bir kulum. Onun yardımı olmadığı takdirde zayıfım. Üzerime aldığım bu görev İnşallah benim huyumu değiştirmeyecektir. Büyüklük sadece Allah'a mahsustur. Kulların kibir ve azametle hiçbir ilgisi yoktur. Sakın sizden bir kimse "Ömer halife olunca değişti " demesin. Kimin hakkını çiğnedi ve zulmetti isem ona hakkım vermeye razıyım. (Hazreti Ömer 1)
    • Müminlerin emiri belime iki Kılıç bağladı. Biri Merhamet, biri ceza kılıcı. Ben Merhamet kılıcını yolda gelirken düşürdüm, elimde sadece ceza kılıcı kalmış oldu. Şimdiden bir takım başlar görüyorum. Sarıklarının kenarından, sakallarının arasından sızan kanlar, olgunlaştığını, koparılma zamanının çoktan gelmiş olduğunu haykırıp duruyor. Ben bu başları koparmak için paçalarını sıvamak durumdayım. (Kerbela'nın Hesabı)
    • Mümin olanın diğer mümin kişiye karşı durumu, birbirine kenetlenen ve destek olan bir bina gibidir. (Hicret Yurdunda Sabah - Doğuş)
    • İnsanı şaşkınlığından ve gafletinden uyandıran musibet ve felaketler ne hoş şeydir... (Bir Vicdan Uyanıyor)
    • " İnsanda bir dert vardır.Yaptığını kendinden başkasına duyurma derdi..." (Üvey Anne)

    Yorum Yaz