Afrika'da milyonlarca gençte teşhisi konulmamış astım var!
Araştırmacılar, kıtadaki hızla kentleşmeden dolayı Afrika'daki milyonlarca gencin teşhisi koyulmamış astım hastalığına yakalandığını tespit etti.

Lancet Çocuk ve Ergen Sağlığı'nda yayınlanan bir çalışmaya Malavi, Güney Afrika, Zimbabve, Uganda, Nijerya ve Gana gibi kentsel alanlardan 27 bin öğrenci katıldı. 3 binden fazla astım semptomuna rastlanıldı ancak yalnızca 600'ünün resmi bir tanısı vardı.
Çocukların birçoğu hırıltılı solunumdan okula gidemediklerini veya uykuların bölündüğü açıkladı.
Çalışmanın araştırma yöneticisi olan Londra Queen Mary Üniversitesi'nden Dr. Gioia Mosler, " Verilerimiz genişlettirilirse,Sahra'nın alt kesiminde milyonlarca ergenin teşhisi koyulmamış astım hastası olduğunu söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Kirliliğin akciğer sağlığı üzerindeki etkisini araştıran ve Londra'da ultra düşük emisyon bölgesinin oluşturulmasında etkili olan çalışmayı yürüten takım, bölgede acil bir şekilde teşhis testleri ve ilaçlara ihtiyaç olduğunu söyledi.
Son bir kaç yılda Sahra altı Afrika'da astım oranları çocukların hava kirliliği gibi daha fazla risk faktörüne maruz bırakan hızlı kentleşmeye bağlı olarak arttı. Uzmanlar ayrıca iklim krizlerinin de etkili olabileceğini söyledi.
Afrika'da Çocuklarda ve Ergenlerde Astımın Kontrol Altına Alınması (Acacia) çalışmasına 12-14 yaş arasında öğrenciler katıldı. Tarama sonucunda, katılımcıların %12'sinin astım semptomları bildirmesine rağmen, bu grubun yalnızca %20'sinin resmi olarak astım tanısı aldığı ortaya çıktı.
Akciğer fonksiyonları testleri, şiddetli semptomları olan tanı konulmamış katılımcıların neredeyse yarısının astım olma ihtimalinin "çok yüksek" olduğunu gösterdi. Çalışmaya göre, resmi tanı konulanların bile yaklaşık üçte biri hastalıklarını kontrol altına almak için herhangi bir ilaç kullanmıyordu.
Uganda'daki çalışmayı yürüten Kampala'daki Makerere Üniversitesi'nden Dr. Rebecca Nantanda, teşhis edilmemiş ve yetersiz kontrol edilen astım, etkilenen çocukların ve bakıcılarının fiziksel ve psikososyal refahını büyük ölçüde etkilediğini söyledi. Ayrıca Acacia çalışmasıyla ortaya çıkan şiddetli teşhis edilmemiş astımın yüksek yükü, ilaçlara ve teşhislere erişim de dahil olmak üzere acil dikkat gerektirdiğini söyledi.
Londra Queen Mary Üniversitesi'nden Prof. Jonathan Grigg, astımın küçük kirletici parçacıklarına maruz kalmanın etkisiyle daha da kötüleştiğini ve iklim krizinin etkisinin henüz netleşmediğini söyledi. "Sahra Altı Afrika'daki bazı bölgelerde, iklim değişikliğinin bu savunmasız çocukların toza ve doğal yangınlara daha fazla maruz kalmasına neden olması muhtemeldir. "Öte yandan, iklim değişikliğinin azaltılmasının bu bölgede fosil yakıt kaynaklı partiküllere maruziyeti azaltacağını umuyoruz.
"İlaç endüstrisi astım araştırmalarını ve girişimlerini destekleme konusunda tereddütlü davrandı. Örneğin, şirketler astım ürünlerini pazarlamayı düşünmedikleri ülkelerde araştırmayı destekleyemeyeceklerini düşünebilirler," dedi.
"El tipi hırıltı dedektörleri ve okullarda uygulanan astım klinikleri gibi yeniliklerin de astım yükünü önemli ölçüde azaltma potansiyeli var."
Editör: Neslihan Özkan