tatlidede

Si(n)si Darbe Sessiz Dünya

Si(n)si Darbe Sessiz Dünya

Bismillah…

Sözün bittiği yer bu olsa gerek…

Hak ile Batıl…

Dünya kör ve sağır… Cılız tepkiler dışında yapılan hiçbir şey yok…

Demokrasi ve insan hakları havarileri darbe ve cunta şakşakçılığına soyunmuş bulunmaktalar. Sihirli sözcükler… Masum kelimeler… Medyanın ikiyüzlülüğü ve boykotu… Muvahhid Müslümanlar yalnız ve kimsesiz… Firavunlar ise yanlarına Hamanları ve Bel’amları da alarak ilah olduklarını bir kez daha haykırıyorlar…

Müslüman kardeşler bir tarafta... Firavun Si(n)si, Katedral Tovadros, Ezher Şeyhi Ahmed Tayyib, Selefi Nur Partisi Genel Başkanı Cemal Berra, El Baradey, Laikler, Liberaller, Amerika, Suudi, Arap Birliği, Batı, Avrupa Birliği, Nato, Rusya, CHP, Esad gibi zalimler bir tarafta…

Bir daha anlaşıldı ki söz konusu Müslümanlar olunca; Demokrasi, insan hakları sandıkla, iş başına gelmek fasa fiso ve teferruat imiş… Bu arada Demokrasinin sadece sandıktan ibaret olmadığını da öğrenmiş olduk.

 İlk kez sivil olarak seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye, Si(n)si ve avanesi tarafından darbe yapıldı. Müslüman bir Cumhurbaşkanına karşı Hristiyan bir Cumhurbaşkanının tercih edilmesi…

Muhammed Mursi ilk seçildiğinde O’nu Amerika’nın adamı olmakla suçlayanlar, şimdi tevbe ve istiğfarla beraber utanmalı. Sahi uzaklardan Pensilvanya’dan darbeyi kınayacak bir mesaj bir üzüntü dileği duymadım. Belki duyanlar olmuştur bilemiyorum.

Kanımca Muhammed Mursi ve ekibi askerlere çok güvendi. Büyük ihtimalle darbeye ihtimal vermediler ve çok ciddi tedbir al(a)madılar! Gönül isterdi ki; 48 saat süre verildiğinde Muhammed Mursi Generel Si(n)si’yi görevden alsaydı ve bugün Mısır bu durumda olmasaydı.

Ama Allah’ın takdiri… Her şeyde(şerde) bir hayır var. Allah’ın izniyle İhvan hareketi en kısa zamanda dengeleri değiştirecek ve Üstad Hasan El Benna ile Seyyid Kutub’un kanları zaferi tekrar getirecektir. Firavunların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. Muhammed Mursi dik durdu. Yurt dışına çıkmayı reddetti. Müslüman halka “direnin” mesajı verdi.

Bizler de bu direnişe destek veriyor ve dualarımızla Müslüman kardeşlerimiz yanında olacağımızı söylüyoruz. Her şey bitmiş değildir. Müslüman Mısır halkının diktatör Firavun Mübarek’i alaşağı ettiği gibi darbe yapan firavunları er ya da geç alaşağı edeceğinden şüphem yoktur.

Yazımı şairin şiiriyle bitirmek istiyorum. “Yüzyıllar önceydi çoktan ölmüştü piramit sahipleri,

Ama bozulmamıştı zulüm üçgenleri…

Başka adlarda dirildi. Firavunlar, Karunlar ve Belamlar…

 Zalimler değişti sarayları değişti ama zulüm hiç değişmedi.

Değişmedi hiçbir zaman dünyanın üstünü bürüyen bu çölsel manzara…

Sapkınlık, cahillik ve ahlaki çöküş her ülkenin panoraması oldu. Ucuz can pazarları, insan tacirleri, dünyanın sinesine yapışmış vampirler ve ayaklar altına alınmış insanlık onuru…

Bir yandan dünyanın bir yarısını kemiren köhne kiliseler diğer yandan sonuçsuz felsefe tartışmaları ve tarih aynasında inleyen bir dünya…”

Müslümanların inlemediği ve hür iradeleriyle yaşamaları temennisi ile…

Yorumlar

Image
ihvan
15.07.2013 / 12:06

cehaletin kimi kuşattığı ortadadır müslüm efendi.

Image
müslüm müslim
14.07.2013 / 12:23

Kendilerini bilmeyenler aynada kendine bakarak kendilerini olduğundan faklı görenler nasıl olurda zulumdan bahsederler.FİRAVUNCULUK denilen söylem sizin elinize su dökemez.Ama cehalet var ya sizi kuşatmış bırakmiyor

Yorum Yaz