Açık ne demek? TDK'ya göre Açık kelime anlamı nedir? Açık sözlük anlamı

Açık nedir? TDK Sözlükte Açık ne anlama gelir? TDK'ya göre Açık kelimesinin sözlük ve kelime anlamı ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Açık ile ilgili bilgiler

Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. Peki Açık kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı nedir, Açık kelimesinin kökeni ne, Açık kelimesinin kaç anlamı var? İşte örnek cümleler ile birlikte Açık kelimesine dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...

Açık TDK Sözlükte 16 anlama gelmektedir.

Açık ne demek? Sözlük anlamı nedir?

1. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte. - Erendiz Atasü

2. Engelsiz, serbest (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Açık yol.

3. Örtüsüz, çıplak (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı. - Ahmet Kabaklı

4. Boş (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Kâğıtta açık yer kalmadı.

5. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Açık kadro.

6. Aralığı çok (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Açık adımlarla.

7. Çalışır durumda olan (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar. - Ömer Seyfettin

8. Kolay anlaşılır, vazıh (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır. - Emine Işınsu

9. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Bu adamın her işi açıktır.

10. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o. - Tarık Buğra

11. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu. - Ömer Seyfettin

12. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.) (sıfat)

13. Belirgin bir biçimde (zarf)

Örnek Cümleler:

• İnsan, mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi? - Mahmut Yesari

14. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu (isim)

Örnek Cümleler:

• Bütçe açığı.
• Ülkenin doktor açığı.

15. Belli bir yerin biraz uzağı (isim)

Örnek Cümleler:

• Tren yolu nehrin açığından geçer.

16. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri (isim)

Örnek Cümleler:

• Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır. - Behçet Necatigil

İçinde Açık geçen birleşik kelimeler:

• açık açık
• açık ağıl
• açıkağız
• açık ağızlı
• açık alan
• açık ara
• açık artırma
• açık bilet
• açık bono
• açık bölge
• açık büfe
• açık celse
• açık ciro
• açık çek
• açık deniz
• açık devre
• açık dolaşım sistemi
• açık durum
• açık duruşma
• açık düşmek
• açık eksiltme
• açık elli
• açık fikirli
• açık giyim
• açık görüş
• açıkgöz
• açık gri
• açık hava
• açık hece
• açık hesap
• açık imza
• açık işletme
• açık kahverengi
• açık kalp ameliyatı
• açık kalpli
• açık kapı
• açık kart
• açık kestane
• açık kırmızı
• açık kredi
• açık liman
• açık lise
• açık maaşı
• açık mavi
• açık mektup
• açık ordugâh
• açık oturum
• açık oy
• açık öğretim
• açık önerme
• açık pazar
• açık pembe
• açık piyasa
• açık poliçe
• açık raf
• açık rejim
• açık saçık
• açık saman rengi
• açık sarı
• açık sayım
• açık seçik
• açık senet
• açık sözlü
• açık şehir
• açık taşıt
• açık teşekkür
• açık tohumlular
• açık toplum
• açık tribün
• açık yara
• açık yeşil
• açık yol
• açık yürekli
• açık zaman
• ağzı açık
• alnı açık
• bahtı açık
• başı açık
• eli açık
• gözü açık
• kapısı açık
• sağ açık
• sofrası açık
• sol açık
• ucu açık
• uğuru açık
• yarı açık cezaevi
• açığa alınmak
• açığa almak
• açıktan açığa
• bütçe açığı
• dış ticaret açığı

İçinde Açık geçen atasözü ve deyimler:

• açığa çıkarmak
• açığa çıkarmak
• açığa çıkarmak
• açığa çıkmak
• açığa vurmak
• açığı çıkmak
• açığını aramak
• açığını bulmak
• açığını kapamak (veya kapatmak)
• açık ağız aç kalmaz
• açık düşmek
• açık etmek
• açık kapamak
• açık kapı bırakmak
• açık konuşmak
• açık olmak
• açık olmak
• açık söylemek
• açıkta bırakmak
• açıkta kalmak (veya olmak)
• açık tutmak
• açık vermek
• açık yaraya tuz ekilmez