Yüksek ne demek? TDK'ya göre Yüksek kelime anlamı nedir? Yüksek sözlük anlamı

Yüksek nedir? TDK Sözlükte Yüksek ne anlama gelir? TDK'ya göre Yüksek kelimesinin sözlük ve kelime anlamı ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Yüksek ile ilgili bilgiler

Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. Peki Yüksek kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı nedir, Yüksek kelimesinin kökeni ne, Yüksek kelimesinin kaç anlamı var? İşte örnek cümleler ile birlikte Yüksek kelimesine dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...

Yüksek TDK Sözlükte 9 anlama gelmektedir.

Yüksek ne demek? Sözlük anlamı nedir?

1. Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı. - Ömer Seyfettin

2. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan (sıfat)

3. Güçlü, şiddetli (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Yüksek basınç. Yüksek gerilim.

4. Etkili (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Gönlünün matemiyle mağrur olan kimseye / Cihanın acep hangi sevinci yüksek gelir? - Enis Behiç Koryürek

5. Derece veya makamı bakımından üstün (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Yüksek kurul.

6. Normal değerlerin üstünde olan (sıfat)

Örnek Cümleler:

• Türk milletinin karakteri yüksektir. - Atatürk

7. Yukarıda, üst tarafta olan yer (isim)

Örnek Cümleler:

• Yüksekten avluya açılmış iki pencereden aydınlık alıyordu. - Memduh Şevket Esendal

8. Erdemli, faziletli (mecaz)

Örnek Cümleler:

• Vatana gözyaşı döktünse eğer / Varlığın bu yüksek gururu anlar - Enis Behiç Koryürek

9. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan (mecaz)

Örnek Cümleler:

• Yüksek sosyete.

İçinde Yüksek geçen birleşik kelimeler:

• yüksek atlama
• yüksek basınç
• yüksek fırın
• yüksek fiyat
• yüksek gerilim
• yüksek kan basıncı
• yüksek lisans
• yüksekokul
• yükseköğrenim
• yükseköğretim
• yüksek ses
• yüksek sosyete
• yüksek tabaka
• yüksek tahsil
• yüksek teknoloji
• yüksek yaylak
• gözü yüksekte

İçinde Yüksek geçen atasözü ve deyimler:

• yükseklerde dolaşmak
• yüksek oynamak
• yüksek perdeden konuşmak
• yüksekten almak
• yüksekten atmak
• yüksekten bakmak
• yüksekten konuşmak
• yüksekten uçmak