H. Bahadır Türk kimdir? H. Bahadır Türk kitapları ve sözleri

Akademisyen ,yazar H. Bahadır Türk hayatı araştırılıyor. Peki H. Bahadır Türk kimdir? H. Bahadır Türk aslen nerelidir? H. Bahadır Türk ne zaman, nerede doğdu? H. Bahadır Türk hayatta mı? İşte H. Bahadır Türk hayatı...

Akademisyen ,yazar H. Bahadır Türk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında H. Bahadır Türk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. H. Bahadır Türk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte H. Bahadır Türk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1979

Doğum Yeri: Adana

H. Bahadır Türk kimdir?

1979’da Adana’da doğdu. 2001 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra ODTU Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi anabilim dalında “Pierre Bourdieu’nun İdeoloji ve Söylem Tartışmalarına Katkısı” başlıklı teziyle yüksek lisans derecesi aldı. Doktorasını 2007’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi anabilim dalında tamamladı. Birikim, Toplum ve Bilim gibi dergiler başta olmak üzere çeşitli dergi ve derlemelerde yayımlanmış yazıları bulunmaktadır. Çankaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesidir.

H. Bahadır Türk Kitapları - Eserleri

• Muktedir - Türk Sağ Geleneği ve Recep Tayyip Erdoğan
• Çoban ve Kral
• Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler
• Şirket ve Parti

H. Bahadır Türk Alıntıları - Sözleri

• Yusuf Has Hâcib için de insan doğası bozulmaya eğilimlidir. Onun deyişiyle, " insan kalbi ettendir,bozulur ve kokar" ve " insan nadir değil,insanlık nadirdir; insan az değil, doğruluk azdır" (Çoban ve Kral)
• Aslında edebiyat alanında, bilimsel alandan önce görünürlük kazanmış olan kavram, 19. yüzyılda, doktorlar tarafından erkek cinselliğinin belirli biçimlerini desteklemek için dolaşıma sokulmuştur. “Uygar erkeğin aşırı tutkudan çok, şehir yaşamının yol açtığı zayıflıklar tarafından tehdit edildiğine” inanan bu uzman grubu tarafından kavram “cinsel davranışın belirli biçimlerini sansürlemek” için de kullanılmıştır. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)
• Kendisi bilge olmayan bir prense, olumlu öğütler verilemez. (Çoban ve Kral)
• "Mülk(devlet yönetimi) küfür (inançsızlık)ile ayakta kalabilir ama zulüm(haksızlık) ile kalmaz." (Çoban ve Kral)
• Burada pornografinin özellikle bir cinsellik-şiddet aracı olarak konumlandırıldığını belirtelim. Jane Caputi “pornografinin işkenceyi cinselleştirdiğini” ve bu yönüyle ataerkinin seks ve şiddet arasında kurulan bağın ifade edilmesine ve yapılandırılmasına hizmet eden bir vasat haline geldiğini söylerken; Slavoj Zizek ise Caputi’nin sözünü ettiği türden “standart bir pornografi” sahnesinde “kadının bu işi yapmaktan ve bunu yaparken izleyici tarafından izlenmekten tam anlamıyla keyif alan teşhirci özne olarak öne çıkarıldığını” belirtir. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)
• Bu çerçevede Killing’de kadınların çıplaklığının çoğu zaman hiçbir anlamı yoktur. Neden iç çamaşırlarıyla oturduklarını ya da gezindiklerini bilemeyiz mesela. Bazen bu anlamsızlığa bir anlam katmak için aniden soyunan kadınların “Şu vücuduma bak, Mitzi’den çirkin bir yerim var mı?” diye sorduğunu görürüz. Ya da “Mavi geceliğim de nereye gitti?” , “Hay Allah! Çorabım kaçtı” gibi söylenmelerine tanık oluruz. Striptiz ve banyo sahneleri de bu mantığın bir sonucu olarak maceraya serpiştirilmiş bir şekilde kendilerine yer bulurlar. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)
• Bir toplulukta adaletin herkesin iyiliği demek olduğu besbellidir. Buna ek olarak, “ adalet devletin orta direğidir; çünkü siyasal topluluğun temeli haktır ve hak neyin adaletli olduğuna karar vermenin ayracıdır” (Çoban ve Kral)
• Gazâlî, kulakları duyamadığı için halkının dertlerini dinleyememekten korkan ve onları düzenli aralıklarla bir meydanda toplayıp " zulme uğrayanların " kırmızı elbise giymesini isteyen Çin hükümdarını örnek verir ve " kafir olmasına rağmen Çin devlet başkanının Allah kullarına gösterdiği şefkati" in her hükümdara örnek olmasını ister. (Çoban ve Kral)
• İskender'in huzuruna getirilen hırsızın " Gönlüm istemediği halde çaldım, " yukarışına " O halde kalbin istemediği halde asılmanda mahsur yoktur, " diye cevap verir. (Çoban ve Kral)
• McLaren’e göre, “her ne kadar seksologlar erkeklere cinsel açıdan agresif olmalarını öğütleseler de bazı sınırlar vardır.” Burada kıstas “fetiş eyleminin heteroseksüel cinsel ilişkiden daha önemli hale gelmesi”dir. Sadist figürü, bu doktorlar için “eril cinsel agresifliğin normlarının ötesinde bir yerlerde gezinen bir canlı” olarak kurgulanmıştır. 19. yüzyılda Krafft-Ebing gibiler için sadizm “doğuştan gelen bir özellikken” Fransız uzmanlar için, “kazanılmış kötü bir alışkanlık”tır. Fransız psikiyatristler, sadizmi aşırı erkekliğin değil, yetersiz erkekliğin bir sonucu olarak sunma eğiliminde olmuşlardır. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)
• Killing’in fit bedeni, kadınların genellikle “balık etli” ama son derece çekici bedenleri çizgi roman mantığından izler de taşır. Taylor’un belirttiği gibi “süperkahramanlar geç 20. yüzyılın fitness kültü için nihai mükemmel örnekler” olarak işlev görürlerken, erkek bedeninin fiziksel atletiklik ya da güç, kadın bedeninin ise bunların cinsel çekicilikle yoğrulmuş bir ideal sentezi olarak kurgulanması söz konusudur. Killing’deki bedenin temsili, bu eğilimin bir örneğidir. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)
• Siyâset; iktidarı sağlama almak ve otoritenin var olduğunu anımsatmak için düşman addedileni, en genel haliyle " tehlikeli olan "ı yok etmeyi gerektiren bir faaliyet alanıdır. Bu alanda hükümdarlığın devamı tebaanın memnuniyeti ve düşmanın kahrı ile mümkündür. (Çoban ve Kral)
• Bedene zulümle hükmedilir ama kalbe sadece adaletle girilebilir. (Çoban ve Kral)
• Peki bir "sürü" kötü bir "çoban" la ne kadar yaşar? (Çoban ve Kral)
• Sâdi zulmeden hükümdara nasıl bakılması gerektiğini anlatan şu kıssayı nakleder. " İnsafsız meliklerden biri , dindar bir kişiye sordu : " İbadetlerden hangisi üstündür? Dindar adam :" Senin için öğleye kadar uyumaktır dedi.Çünkü uyuduğun sürece halkı incitmezsin (Çoban ve Kral)
• McLaren’in de vurguladığı gibi, sadizm kavramının kullanıma sokulması Richard von Krafft-Ebing’in Psychopathia Sexualis’ten (1886) önce olmuş, kavram; 1850’lerde Flaubert ve Baudelarie’in yazılarındaki “dekadan” temalara işaret etmek için eleştirmenler tarafından kullanılmış, yaygınlaşması ise 1880’lerde ‘de Sade’ın’ eserlerinin yeniden basılmasıyla olmuştur. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)
• Yusuf Has Hacip içinde insan doğası gereği bozulmaya eğilimlidir. Onun deyişiyle zaten, “İnsan kalbi etkendir, bozulur ve kokar” ve “insan nadir değil, insanlık nadirdir; insan az değil, doğruluk azdır”. (Çoban ve Kral)
• Tartûşi' ye göre hem adalet, hem zulüm halka sirayet eder. Hükümdar, onlara nasıl davranırsa; onlar da birbirlerine öyle davranma eğilimini gösterirler. (Çoban ve Kral)
• Tusî, zulmün bir " akıl noksanlığı " olduğunu ileri sürer. (Çoban ve Kral)
• Killing’in Dünyasında Sado-Erotizm Şiddet tasvirindeki bu anlatım biçimi, şiddet sahnelerindeki kadar yoğun olmasa da erotik, hatta “heteroseksüel porno filmlerde kadının bedenini erkeğin boşalma yüzeyi olarak kullanılacak şekilde konumlandırmasında” erkeği muktedir, kadını ise güçsüz ve boyun eğen kompozisyonla anımsatmasındaki biçimiyle pornografik bir hale de bürünür. Kadınların güzelliklerini ve dayanılmazlıklarını vurgulayan bir erotik dil, anlatıya eşlik eder. (Hayali Kahramanlar Hakiki Erkekler)