matesis
dedas

Jean Amery kimdir? Jean Amery kitapları ve sözleri

Yazar Jean Amery hayatı araştırılıyor. Peki Jean Amery kimdir? Jean Amery aslen nerelidir? Jean Amery ne zaman, nerede doğdu? Jean Amery hayatta mı? İşte Jean Amery hayatı... Jean Amery yaşıyor mu? Jean Amery ne zaman, nerede öldü?
  • 05.12.2022 01:00
Jean Amery kimdir? Jean Amery kitapları ve sözleri
Yazar Jean Amery edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Jean Amery hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Jean Amery hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Jean Amery hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 31 Ekim 1912

Doğum Yeri: Viyana, Avusturya

Ölüm Tarihi: 17 Ekim 1978

Ölüm Yeri: Salzburg, Avusturya

Jean Amery kimdir?

Jean Améry (31 Ekim 1912-17 Ekim 1978) Viyana’da, Katolik bir anne ile Yahudi bir babanın tek çocuğu olarak Hans Meyer adıyla doğdu. Babası I. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedince annesi tarafından Katolik olarak büyütüldü. Viyana’da felsefe ve edebiyat eğitimine başladıysa da ekonomik zorluklar nedeniyle devam edemedi. Kapıcılık, bar piyanistliği, kitapçılık gibi işlerle uğraştı. 1935 Nürnberg Yasalarının açıklanmasıyla Yahudi olarak nitelendi, 1937’de evlendiği Yahudi kökenli karısıyla birlikte Belçika’ya kaçtı. Nazilerin Belçika’yı işgaline karşı direnişe katılan Améry Gestapo tarafından yakalanarak 1945 yılına kadar Auschwitz, Buchenwald ve Bergen-Bersen toplama kamplarında kaldı. Karısı onun yakalanışının ardından kalp rahatsızlığı geçirerek hayatını kaybetti.

Savaştan sonra Belçika’ya yerleşip Almanca yayın yapan bir gazeteye yazmaya başladı, ancak adını Fransız tınılı olacak şekilde değiştirmişti. Almanya’ya kamptan kurtulduktan yirmi yıl kadar sonra, entelektüelin konumu üzerine bir radyo konuşması yapmak üzere 1964’te ayak bastı. Bu konuşmayı da içeren Suç ve Kefaretin Ötesinde: Alt Edilmişliğin Üstesinden Gelme Denemeleri (Jenseits von Schuld und Sühne: Bewältigungsversuche eines Überwältigten) 1966’ da yayımlanınca Almanya’da ünlü oldu ve konferanslara, radyo konuşmalarına davet edildi. Daha sonra Über das Altern: Revolte und Resignation (1968) ve Hand an sich Legen. Diskurs über den Freitod (1976) gibi kitaplar yayımlayan Améry, intihar ederek hayatına son verdi.

Jean Amery Kitapları - Eserleri

  • Suç ve Kefaretin Ötesinde

Jean Amery Alıntıları - Sözleri

  • Bir gerçekliğin mutlaklık talebinde bulunduğu her yerde, söz ebedi uykuya dalar. O söz bizim için çoktan öldü. Ve vefatına kederlenmemizi gerektirecek bir duygu bile bırakmadı ardında. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • Yardım beklentisi, yardımdan emin olmak, gerçekten de insanın en aslı deneyimlerinden biridir; ve muhtemelen hayvanlar için de geçerlidir bu: "Tabiattaki karşılıklı yardımlaşmadan" söz eden yaşlı Kropotkin ve modem hayvan davranışçısı Konrad Lorenz bunu oldukça ikna edici bir biçimde anlatmışlardı. Yardım beklentisi de, tıpkı varolma mücadelesi gibi, kurucu bir fiziksel unsurdur. Bir dakikacık, der anne acıyla inleyen çocuğuna, hemen şimdi geliyor sıcak su şişesi ya da bir fincan çay, seni böyle acılar içinde bırakmayacağız! Size bir ilaç yazacağım, diye sizi yatıştırır doktor, faydasını göreceksiniz. Muharebe meydanında bile, Kızıl Haç ambulansları yaralının yanına ulaşmanın bir yolunu bulurlar. Hayatın neredeyse her anında bedensel hasar, yardım beklentisiyle birlikte yaşanır: Biri diğeri tarafından dengelenir. Ama karşısında savunma yapılamayan ve yardımcı bir el tarafından savuşturulmayan ilk polis yumruğuyla birlikte, hayatımızın bir bölümü sona erer ve bir daha da asla canlanmaz. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • Sonuçta aralarında günlerimi geçirdiğim insanlardan beni ayıran hiçbir şey yok: yalpalayan, bazen daha güçlü, bazen daha zayıf hissedilen bir huzursuzluk başka. Ancak bu metafizik değil, toplumsal bir huzursuzluk. Endişemin kaynağı Varlık ya da Hiçlik değil; Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu değil, yalnızca toplum. Çünkü varoluşumun dengesini toplum ve yalnızca toplum bozdu; ayakta kalmaya çabalayarak karşılık veriyorum buna. Dünyaya duyduğum güveni toplum ve yalnızca toplum sarstı. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • Geriye dönüş yoktur, çünkü bir yere yeniden dönmek, asla kayıp zamanın tekrar kazanıldığı anlamına gelmez. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • sizin zekanızın ve eğitiminizin burada hiçbir değeri yok. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • "Kimse anılarında bulamadığı bir şeye dönüşemez." (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • Oysa Auschwitz'de entelektüel yalıtılmış, tümüyle yalnız bırakılmıştı. Dolayısıyla da düşünce ile dehşetin karşılaşmasından doğan sorun daha radikal ve -eğer burada böyle bir ifade kullanılabilirse- daha saf bir biçimde ortaya çıkıyordu. Auschwitz'de düşünce kendisinden başka hiçbir şey değildi ve onu ne kadar kifayetsiz, ne kadar örtülü olursa olsun, toplumsal bir yapıya eklemleme ihtimali yoktu. Yani entelektüel, salt bir bilinç içeriğinden başka bir şey olmayan ve toplumsal bir gerçekliğe yaslanarak pekişemeyen düşüncesiyle yapayalnızdı. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • Acı, bedenselliğimizin düşünülebilecek en kesif yoğunlukta yaşandığı aşamadır, dedik. Ama acı belki bundan da fazlasıdır; şunu söylemek istiyorum: Acı ölümdür. Bizi mantık yardımıyla ölüme bağlayan bir yol yoktur, ancak belki de acı üzerinden ölüme duyusal-sezgisel bir patika açıldığını düşünebiliriz. Bu yolun sonunda kendimizi şöyle bir denklem karşısında bulurduk: Beden = Acı = Ölüm. (Suç ve Kefaretin Ötesinde)
  • Bazılarının ebediyen aydınlıkta durdukları ve diğerlerinin ebediyen karanlıkta kaldıkları kader ülkesi... (Suç ve Kefaretin Ötesinde)

Yorum Yaz