Klaus Kordon kimdir? Klaus Kordon kitapları ve sözleri
Yazar Klaus Kordon hayatı araştırılıyor. Peki Klaus Kordon kimdir? Klaus Kordon aslen nerelidir? Klaus Kordon ne zaman, nerede doğdu? Klaus Kordon hayatta mı? İşte Klaus Kordon hayatı...
Doğum Tarihi: 1943
Doğum Yeri: Berlin
Klaus Kordon kimdir?
Klaus Kordon 1943’de Berlin’de doğdu. Çeşitli mesleklerde çalıştı, akşam kurslarına giderek liseyi sonradan bitirdi ve açık öğretimde ihracat uzmanlığı dalında öğrenim gördü. Mesleği nedeniyle Asya, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Avrupa ülkelerine gitti. 1972’de “cumhuriyetten firar” etmeye çalışması nedeniyle mahkûm oldu ve bir yıl hapisten sonra Demokratik Alman Cumhuriyeti’ni terk edip Batı Almanya’ya göç edebildi.
Klaus Kordon yazmaya 1970’li yıllarda başladı, ilk eseri 1977’de yayımlanan gençlik romanı Tadaki idi. Klaus Kordon’un bugüne dek 50’den fazla kitabı yayımlandı. Genellikle siyaset ve dönem tarihinin ele alındığı çocuk ve gençlik romanları 18 dile çevrildi.
Klaus Kordon’un kitapları pek çok ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldü. Tüm eserleriyle 1998’de Berlin Sanatlar Akademisi’nin Alex Wedding Ödülü’nü, 1999’da ise Alman Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Akademisi e.V. Volkach Büyük Ödülü’nü aldı.
Klaus Kordon ailesiyle birlikte Berlin’de yaşıyor.
Klaus Kordon Kitapları - Eserleri
- Mucizeler Adasına Yolculuk
- Wie Spucke im Sand
Klaus Kordon Alıntıları - Sözleri
- "Yazmak mı? Acılarımı yazmak? Karşı taraf anlayacak mı yazdığım zaman? Sanmam..." (Wie Spucke im Sand)
- "Kitap yağmur, İnsan toprak! Toprağa hayat veren yağmurdur..." (Wie Spucke im Sand)
- “Peki, ya gökyüzü bulutlu olduğunda? O zaman yıldızları göremeyiz ,değil mi?” (Mucizeler Adasına Yolculuk)
- Yetişkinler de bir zamanlar çocuktu,ama daha sonra savaşı başlatan yine onlar oluyordu. (Mucizeler Adasına Yolculuk)
- "Din insanın ruhu içindir. Ama din adamları bu ruhu öldürdü..." (Wie Spucke im Sand)
- "Suç dinin özünde değil, suç dini alet eden insanlarda." (Wie Spucke im Sand)
- "Korktuğun vakit zaman yavaş ilerler..." (Wie Spucke im Sand)
- "Yüzümdeki degil, yüreğimdeki yara beni kahrediyor." (Wie Spucke im Sand)
- “Silke, savaş sözcüğünü her duyduğunda durgunlaşıyordu. O, bombalarla saldırıp birbirlerini öldüren insanların var olabileceğini bir türlü anlayamıyordu. Kendisi böyle bir şeyi asla yapamazdı, bunu biliyordu. Ama belki ileride yetişkin olduğunda bu düşüncesi değişebilirdi. Yetişkinler de bir zamanlar çocuktu ama daha sonra savaşı başlatan yine onlar oluyordu.” (Mucizeler Adasına Yolculuk)
- İyi de, insanlar niye böyle şeyler yapıyorlar? (Mucizeler Adasına Yolculuk)
- "Erkeğin kölesi olan kadın, görevini hakkıyla yerine getirendir, diye bizlere öğretilmekte idi.." (Wie Spucke im Sand)
- "Eskiden tüm bunları nasıl da ihmal etmişiz? Hep evimizi düşündük durduk; yanı başımızdan akıp giden hayatı hiç düşünmedik. Oysa insan sadece bir kere dünyaya gelir." (Mucizeler Adasına Yolculuk)
- "Sevmek mi? Biz kızlar, bizi beğenen, kendine eş olarak seçen erkeği sevmek zorunda idik..." (Wie Spucke im Sand)
- "Bizim köyde kadınlar çalışır, erkekler yönetirdi..." (Wie Spucke im Sand)
- "Kolay yolu seçme! Kolay yol başkalarının sözüne kulak vermektir. Yürüdüğün yol, akıl ettiğin düşünceler senin değil, onlarındır! Ogren, sorgula ve araştır. İşte o zaman attığın adımlar, akıl ettiğin düşünceler senin, sadece senin olacaktır." (Wie Spucke im Sand)
- "Çok düşünenin hayatı zor olur..." (Wie Spucke im Sand)
