Sedat Ulugana kimdir? Sedat Ulugana kitapları ve sözleri

Yazar Sedat Ulugana hayatı araştırılıyor. Peki Sedat Ulugana kimdir? Sedat Ulugana aslen nerelidir? Sedat Ulugana ne zaman, nerede doğdu? Sedat Ulugana hayatta mı? İşte Sedat Ulugana hayatı...

Yazar Sedat Ulugana edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sedat Ulugana hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sedat Ulugana hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sedat Ulugana hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1985

Doğum Yeri: Bitlis, Türkiye

Sedat Ulugana kimdir?

1985 yılında Adilcevaz Bitlis doğumlu Sedat Ulugana, Selçuk üniversitesi Türk dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdikten sonra Artuklu üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü, Kürt Dili ve Kültürü Anabilim dalında Tezli ve Tezsiz Master programını bitirdi. Master tezini BitlisMirliğine dair, “ EvdalXan ûDiDemaWî de MîrektiyaBitlîsê” (Abdal Han ve Onun Döneminde Bitlis Mirliği) adı altında hazırladı. Tezi aynı zamanda Türkiye’de, tarih Kürt tarihi ile ilgili Kürtçe yazılan ilk master tezidir. Tezsiz Yüksek lisansını, efsanevi KürtDengbêjîEvdalêZeynikê‘nin Kürt dengbêjliğindeki geleneğine dair hazırladı.

Sedat Ulugana Kitapları - Eserleri

• Kürdün Üç Hali
• Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı
• Kürdistan Fedaisi
• Anadolu'da Kürdistan Ordular
• Alman ve İngiliz Ajanlarının Kürdistan Seyahati -1911

Sedat Ulugana Alıntıları - Sözleri

• Zilan'a doğru bir insan seli akıyordu. Üzerlerine Dr uçaklar durmadan fosforlu yangın bombaları akıyordu. (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Kürdün er geç yeni bir harekette bulunarak kendilerinden intikam alacaklarından korkuyorlardı. (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Anaların özlemleriyle sulanan bir dal yasemin olsak, karanlık gecelerde sokak lambalarından sızan huzmeler sarsa bedenlerimizi sahipsiz kuytularda pusuya yatan hayınlar defolsa yeryüzünden zorlu kavgalardan damıtılmış derslerle kursak yeni yaşamları, saçlarımızda yine eskisi gibi beyaz kurdeleler, yaz rüzgarları çizse sınırlarımızı rengarenk uçurtmaları salsak gökyüzüne, yerlerde gümüş gamzeleriyle uzanmış kız çocukları... (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Sürgün onulmaz bir derttir. (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Bir asker gönüllü olarak çıktı, iki kolundan kıskıvrak tutulmuş zavallı hamile kadının karnını süngüyle yardı. Kadıncağız hemen öldü. Çocuk yaşıyordu. Derviş Bey: 'Bakın bakalım piç, erkek mi kız mı?' diye sordu. Asker 'Erkek' diye cevapladı. Derviş Bey: 'O piçin erkek olduğunu tahmin etmiştim.' Asker çocuğu da süngüleyip öldürdü." (Kürdün Üç Hali)
• Emrinde yüzlerce asker ve milis var ve arkanda devlet var. Benim kocamın da sadece bir tüfeği var. (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Anaların özlemleriyle sulanan Bir dal yasemin olsak Karanlık gecelerde sokak lambalarından sızan huzmeler Sarsa bedenlerimizi Sahipsiz kuytularda pusuya yatan hayınlar Defolsa yeryüzünden Zorlu kavgalardan damıtılmış derslerle Kursak yeni yaşamları Saçlarımızda yine eskisi gibi Beyaz kurdeleler Yaz rüzgârları çizse sınırlarımızı Rengârenk uçurtmaları salsak gökyüzüne Yerlerde gümüş gamzeleriyle uzanmış kız çocukları… (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Kurtulduğumuzu, her şeyin bittiğini sanmıştık ama yanılmıştık, her şey yeni başlamıştı. (Kürdün Üç Hali)
• "Aşê Davuda ceset doluydu, Ağustos sıcağında cesetler şişmiş, kokuyorlardı. Askerler genç kız ve kadınların cesetlerine tecavüz ediyorlardı. (Kürdün Üç Hali)
• Miralay Cibranlı Halit Bey'in öncülüğünde kurulan ve dönemin Kürt aşiret ağalarından, Haydaranlı Kör Hüseyin Paşa, Sipkanlı Abdülmecid Bey'in çocukları, Hesananlı Halit Bey, Hoytili Hacı Musa Bey'in yanı sıra, eski Bitlis milletvekili Yusuf Ziya, Doktor Fuat... Gibi dönemin Kürt aydınlarını da bünyesinde toplayan Azadi örgütü, başlarda Kürdistan İstiklal Komitesi adı altında bir süre çalışmalarını gizli yürütür. Gün geçtikçe örgütlenme sahasını genişleten Azadi, Şeyh Sait ve Şeyh Abdulkadir gibi dini Kürt önderlerin desteğini de sağlar. 1924 anayasasının katı Kürt inkarcılığı üzerine, topyekûn direniş kararı alan Azadi, kadrolarını, etkinlik gösterdikleri bölgelere gönderir. (Kürdün Üç Hali)
• Osmanlı ile İran 'ın askeri güçlerinin büyük çoğunluğu Kürtlerden oluşmakta Ruslar ise ,Kürtlerin kendilerine karşı savaşmamalarının hatta mümkünse ,kendi tarafına çekmenin çabası içindedir.Ve aslında savaş da Kürt coğrafyasının işgali savaşıdır. (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Direnişçi reşoyê silo'nun kesilmiş kafatasın gösteren fotoğraf, kürt çoğrafyasının parçalanması, kürt katliamlarını izah eden, kürt'ün ölüsüne bile saygı gösteriediğine dair bir fotoğraftır. (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Devletin yarı resmi gazetesi Cumhuriyet, 16 temmuz 1930 tarihli baskısında öldürülen kişi sayısının 15 binden fazla olduğunu söylüyordu (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• Zilan Katliamı esnasında daha annesinin kucağında bir bebek iken defalarca süngülendi...Süngü izlerini bir ömür bedeninde taşıdı. (Kürdün Üç Hali)
• İbrahim Tatlıse'in Kürt sanatçı Hesen Zirek'in, " Aman Doktor"," Yallah Şofêr" adlı stranlarını kendisine mal ettiği gibi, saz üstadı Neşet Ertaş da, Kürt halkının mirası olan anonim ya da şahsi eserlerini gasp etmekle kalmayıp bir de Türkçeye çevirip bu dile mal etti. Cemil Horo' birçok eseri gibi Gürcistan Kürtlerin den Ristemê İsko'nun " Min Te Dîtibû" eseri aynı ezgiyle "Gönül Dağı" olarak seslendirmiştir. (Kürdün Üç Hali)
• Zilan Katliam'ından sonra Adana Zindanı'na gönderilen Hasan Gürbüz'ün anlattıkları. Dönemin hapishanelerinin Kürt tutsaklar için bir nevi "ölüm kampı" olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. (Kürdün Üç Hali)
• Seyid abdulkadir'in son sözü, gülerek şu olmuştu; " Beni asmakla kürtleri gayretlendiriyorsunuz ! " (Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı)
• "Gök kızıldı ve bulutlar ağlıyordu. Gözyaşları ise alev alevdi... (Kürdün Üç Hali)
• 1930 Ağrı-Zilan Direnişi sırasında esir alınan kadın ve çocuklar... Çoğu, muhtelif yerlerde tecavüz edildikten sonra topluca katledildiler. (Kürdün Üç Hali)