Turgay Yalanız kimdir? Turgay Yalanız kitapları ve sözleri

Türk Öğretmen, Karate Hakemi, Yazar Turgay Yalanız hayatı araştırılıyor. Peki Turgay Yalanız kimdir? Turgay Yalanız aslen nerelidir? Turgay Yalanız ne zaman, nerede doğdu? Turgay Yalanız hayatta mı? İşte Turgay Yalanız hayatı...

Türk Öğretmen, Karate Hakemi, Yazar Turgay Yalanız edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Turgay Yalanız hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Turgay Yalanız hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Turgay Yalanız hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: Artvin,Türkiye

Turgay Yalanız kimdir?

Artvin’de doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi İnegöl’de okudu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Ardından aynı üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nden 1997 yılında mezun oldu.

Ulusal gazetelerde özellikle insan kaynakları köşelerinde sürekli yazılar yazdı. Adinka İnsan Kaynakları Şirketi’ni kurarak yurt içi ve yurt dışındaki birçok kurumda; hızlı okuma, beden dili, iletişim, zaman yönetimi,diksiyon, etkili kitap okuma, etkili öğretmenlik, güvenli internet gibi birçok alanda seminerler verdi. Özellikle okullarda Yazarlık Atölyesi bağlamında geleceğin yazar adaylarına yönelik eğitimler düzenledi. Şu anda da birçok okulda bu çalışmalarını sürdürmektedir. Ankara Üniversitesi’nde başladığı doktora eğitimine, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü’nde devam etmektedir. Türkiye Karate Federasyonu hakemliği de yapan yazar evlidir.

Turgay Yalanız Kitapları - Eserleri

• Bu Öğretmeni Çok Sevdim
• Enfes Öyküler
• 7'den 77'ye Öyküler
• Umudu Yeşerten Öyküler

Turgay Yalanız Alıntıları - Sözleri

• "Napoleon'un 'Savaş kaybedebilirim, fakat hiç kimse bir dakikamı boş yere kaybettiğimi söyleyemez.' sözünü kendimiz için söyleyebilecek cesaretimiz var mı?" (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• İvan Turgenyev şöyle söyler ; ‘’ bütün zekamı , yeteneğimi, şöhretimi ve eserlerimi akşam eve zamanında gelip gelmeyeceğimi merak eden bir kadın için feda edebilirim. ‘’ (Umudu Yeşerten Öyküler)
• Aramızda aşılmaz duvarlar örmek değil, küçücük köprüler kurarak mutlu olabilmektir hayat! (Umudu Yeşerten Öyküler)
• Matematik alanında Nobel ödülünü alan bir bilim adamına öğrencileri soruyor: "Hocam, niçin siz seçildiniz? Başarınızı kime borçlusunuz?" Cevap verir bilim adamı: "Anneme borçluyum. Çünkü herkesin annesi akşam çocukları eve dönünce onlara: "Bugün öğretmenin sana soru sordu mu?" diye sorarken benim annem: "Evladım, bugün öğretmenine güzel bir soru sordun mu?" diye sorardı. (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Dinlemeyi, ilaçsız tedaviye benzetmişimdir hep. İçten bir gülümsemeyle desteklenmiş bir dinleme ne kadar da önemlidir." (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır." (Umudu Yeşerten Öyküler)
• Başkalarından güzel şeyler duymak istiyorsan, kendi kalbini güzel şeylerle doldurmalısın. (Umudu Yeşerten Öyküler)
• Meraklısına not: Şöyle bir şey içer misiniz? Karışımının hala sır olduğu asitli simsiyah bir su. Böyle bir "şey"i içmeye sizi kim zorlayabilir? Hiç kimsenin zorlamasına gerek yok. Para vererek içersiniz değil mi? Ama bir şartla: İsmine "cola" dersek. (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• Yarının hep bugünden daha iyi olacağını söylerler. Peki, bugün, dünün yarını değil midir? (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğreteceği üç şey vardır: Sebepsiz yere mutlu olmak. Her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak. Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak." (Paulo Coelho) (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• Çirkinlik var mıdır? Bir kuru ekmek çirkin midir sizce? Günlerdir aç gezen ve bir lokmaya muhtaç birine uzattığınız taş gibi kuru ekmek çirkin midir? Bir solucan çirkin midir? Peki, tiksindiğiniz o solucana "Anne solucan" gözüyle bakmayı denediniz mi hiç? Aslında "çirkin" tabiri kafamızda oluşturduğumuz bir yargı veya bakış açısıdır. Bir düşünürün dediği gibi "Çirkinlik diye bir şey varsa, o da gözlerimizdeki ön yargılı ölçülerdir." (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır." Haim Jinott (Umudu Yeşerten Öyküler)
• Rüyalarda buluşmak dileğiyle. Buyurmaz mısınız? (7'den 77'ye Öyküler)
• Ve unutmayın, hiçbir kalbe kapısı kırılarak girilmez. (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğreteceği üç şey vardır: Sebepsiz yere mutlu olmak. Her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak. Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak." (Paulo Coelho) (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Görevinin sadece coğrafya, tarih, matematik öğretmekten ibaret olduğunu zannetmek ve topluma 'insan' yetiştirmeyi unutmak vezni bozmuyor mu sizce? Onlara bağırmayın ne olur. Eğer bağıracaksanız, unutmamaları gereken güzellikleri haykırmak için kullanın bu yöntemi." (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• Arkadaşlık... Paylaşmanın, özgürlüğün, kişiliğin en rahat oluştuğu... Ayakların rahat uzatıldığı, sınırların kalktığı ve doğallığın alabildiğine genişlediği... Ve hayallerin dağıtıldığı gökyüzüdür arkadaşlık. (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• "Güneşin neyse dünyan da onun etrafında döner." (Umudu Yeşerten Öyküler)
• Ünlü bilge Eflatun'a, insanoğlunun en şaşırtan davranışını sorarlar. Büyük bilge şöyle cevap verir: İnsanoğlu, çocukluktan sıkılır, büyümek için acele eder, sonra da çocukluğunu özler. Önce para kazanmak için sağlığını harcar, sonra da yitirdiği sağlığını geri kazanmak için parasını! Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, sonra da hiç yaşamamış gibi ölür! Hayata hazırlanmaya o kadar zaman harcar ki, hayatını yaşamaya vakit bulamaz. Yarını o denli düşünür ki, bugünün elinden kayıp gittiğini fark etmez bile. Oysa hayat geçmişte ya da gelecekte değil, şimdiki zamanda yaşanır. (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)
• Ay'a ulaşma umutları içindeki insanlar,ayakları dibinde açan çiçeği görmez oldular. (Bu Öğretmeni Çok Sevdim)