Yıldırım Koç kimdir? Yıldırım Koç kitapları ve sözleri

Türk Gazeteci, Yazar Yıldırım Koç hayatı araştırılıyor. Peki Yıldırım Koç kimdir? Yıldırım Koç aslen nerelidir? Yıldırım Koç ne zaman, nerede doğdu? Yıldırım Koç hayatta mı? İşte Yıldırım Koç hayatı...

Türk Gazeteci, Yazar Yıldırım Koç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yıldırım Koç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yıldırım Koç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yıldırım Koç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Yıldırım Koç kimdir?

Yıldırım Koç Kitapları - Eserleri

• Türkiye'de Sendikalaşma Hakkı ve Sendikaların İşleyişi
• Türkiye'de İşçi Sınıfı ve Sendikacılık
• Bir Millet Uyanıyor:3-Batılı İşçi Sömürüye Ortak
• Sosyal Demokrasinin Öyküsü
• Türk Devrimi ve Milletleşme
• Kemalist Devrim'in Niteliği
• Toplu İş Sözleşmelerinde Neler Var?
• Türk Sendikal Hareketi ve Çağdaş Misyonerler
• SENDİKAL EĞİTİM NOTLARI
• Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Hareketi Tarihi
• Emperyalizm ve Türkiye Sendikacılığına Etkileri
• Tös - Antiemperyalist Bir Öğretmen Örgütü
• İşçilerin Temel Hakları Nelerdir?
• Taşeronlukla Nasıl Mücadele Edilir?
• Kıdem Tazminatı Fonu ve Kıdem Tazminatı
• AKP İşçilere Nasıl Zarar Veriyor
• Temel Sendikal Eğitim
• Kemalist Devrim CHP ve İşçi Sınıfı (1919-1946)
• Kesk Tarihi 1: Risk Alanlar, Yolu Açanlar
• AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı
• Avrupa Sendikacılığı
• Yanlış-Doğru Cetveli
• Türkiye İşçi Sınıfı Tarihi
• Cenneti Yeryüzünde Yaratmak
• Disk Tarihi Efsane mi Gerçek mi?

Yıldırım Koç Alıntıları - Sözleri

• Avrupa Birliği, Avrupa'nın önde gelen emperyalist ülkelerinin, dünya çapında bir güç oluşturabilmek amacıyla Avrupa Birleşik Devletleri'ni kurmaları yolunda önemli bir ara aşamadır. (AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı)
• Winston Churchill de 19 Eylül 1946 tarihinde Avrupa Birleşik Devletleri'nin kurulmasını gündeme getirdi. (AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı)
• Ücretlilerin prototipi olan kapıkullarının enflasyon (akçe tağşişi) nedeniyle gerçek ücretlerinin düşmesine tepki olarak, önce çorba kapılarını ayaklarıyla devirmeleri ve sonra da kutsal kabul edilen yemek kazanlarını kaldırmaları ("kazan kaldırma") da bir tür grevdir. Kapıkullarının bu tepkisi bazen kazan kaldırmayı da aşarak, ücretlere zam ve yaklaşık bir yıllık ücrete eşit olan cülus bahşişini alabilmek amacıyla, padişah değiştirmeye kadar gitmekteydi. Kapıkullarının en önemli kesimi olan yeniçerilerin bilinen bu nitelikteki ilk başkaldırısı 1444 yılındadır. Kapıkulu süvarilerinin bilinen ilk ayaklanması ise, yine akçe tağşişine bağlı olarak, 1558 yılında gerçekleşti; eylem amacına ulaştı ve zam alındı. Kapıkullarının eylemlerinin dışında saptanabilmiş ilk grev izi, 1587 yılında İstanbul'da Mehmet Paşa tarafından yaptırılan camide çalışan duvarcı, marangoz ve taşçı ustalarının (işgüçlerinden başka satacak bir şeyleri olmayan ücretli işçilerin) 12 akçe olan yevmiyelerinin yetmediğini bildirip 4'er akçe zam istemeleri ve bu zammın verilmesinden sonra da iş durdurmayı sürdürmeleri olayıdır. (Yanlış-Doğru Cetveli)
• 28 Haziran 1938 gün ve 3512 Sayılı Cemiyetler Kanunu'yla sınıf esasına dayalı cemiyet kurmak yasaklandı. (Kemalist Devrim'in Niteliği)
• 1946 yılına kadar Türkiye'de iktidarda bulunanların belirleyici kimliği, şu ya da bu sınıf değil, vatanseverlikti. (Kemalist Devrim'in Niteliği)
• Avrupa Birliği'nin bir uluslararası örgüt olmadığıdır. Avrupa Birliği, yeni ve ulusüstü bir devlettir. (AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı)
• "İlk sendika"nın olduğunu düşünmek, "ilk insan"a inanmak gibidir. Nasıl insan, evrimin belirli bir noktasında bir canlıya verdiğimiz sıfatsa, sendika da, çeşitli biçimlerde ortaya çıkan ve zaman içinde evrim geçiren bir örgütlenmeye belirli bir anda verilen isimdir. "İlk sendika" yoktur. Bugün bizim sendikal işlevler olarak düşündüğümüz etkinlikler geçmişte başka amaçlarla ve adlarla kurulmuş örgütlerce ve birliklerce yerine getirilmiş ve belirli bir noktadan itibaren bu işlevlerin ağırlık kazanmasıyla bu ilişkileri gerçekleştiren örgütlenmeye ("sendika") verilen sıfattır. (Yanlış-Doğru Cetveli)
• Bugüne kadarki çalışmalarda saptanan ilk örgütlenme, 1894-1895 yıllarında İstanbul'da Tophane fabrikasında gizli olarak kurulmuş olan Amele-i Osmanî Cemiyeti'dir. Bu Cemiyet de kurulmasından yaklaşık bir yıl sonra II.Abdülhamit'in ajanları tarafından ortaya çıkarılmış ve dağıtılmıştır; gizli örgütün yöneticileri tutuklanmış ve sürülmüştür. (Yanlış-Doğru Cetveli)
• İkinci Dünya Savaşı sonrasının kapitalist dünyasındaki tek ve tartışılmaz önder durumunda olan Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa'da komünistlerin ve Sovyetler Birliği'nin hâkim olmasını önlemek için, Marshall Yardımını başlattı. (AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı)
• 1992 yılında imzalanan Maastricht Antlaşması ile kuruluşun adı Avrupa Birliği olarak değiştirildi; tek para birimine geçilmesi kararlaştırıldı; "Avrupa vatandaşlığı" kavramı getirildi (AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı)
• "Avupa'da Katarlar, Trakya'da Begomiller, Ege'de Bedreddiniler, Orta Anadolu'da Ahiler, Kalenderiler, Azerbaycan'da Hurufiler, Irak'ta, Suriye'de Ortadoğu'da Karmatiler'in ardılları; hepsi aynı fikirleri savunurlar. Kendi yaşadıkları bölgelerdeki sultanlara ve saraylara karşı çıkıp, ortaklaşacı bir mülkiyet çerçevesinde yarin yanağından gayrı her şey ortak anlayışını savunan gruplardır." (Kemalist Devrim CHP ve İşçi Sınıfı (1919-1946))
• Karmati toplumunda herkes kardeş ilan ediliyor. Doğan çocukları "baba" diye değil "dayı " ismiyle çağırıyor. Bu nokta bile, komünal karmati toplumunun, eşitlikçi ve kandaş kabile toplumuna ne kadar benzediğinin tipi göstergesidir. (Kemalist Devrim CHP ve İşçi Sınıfı (1919-1946))
• Yunus Emre, Baba İlyas, Börklüce Mustafa, Thomas Münzer ve insanlık tarihinin bir çok bilge ve kamil insanı, çağımızda yaşasaydı herhalde yeryüzünde bir cennet yaratmak isterdi. (Kemalist Devrim CHP ve İşçi Sınıfı (1919-1946))
• Mustafa Kemal Paşa'nın Frunze'ye yanıtı da son derece açıktı: "İnsanın insan tarafından sömürülmesi sistemi ortadan kaldırılmalıdır.(...) (Kemalist Devrim'in Niteliği)
• Adamın biri damdan düşmüş. "Doktor getirelim!" demişler. Adam, "Doktor değil, damdan düşen birini getirin. Damdan düşenin halinden ancak damdan düşenler anlar." demiş. Tok açın halinden anlamaz. (Temel Sendikal Eğitim)
• "Cumhuriyetçiliği veya milli hissiyatı sarsmak veya zayıflatmak için propaganda yapan kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır." (Kemalist Devrim'in Niteliği)