tatlidede

İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları - Mazhar Şevket İpşiroğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları kimin eseri? İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları kitabının yazarı kimdir? İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları konusu ve anafikri nedir? İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları kitabı ne anlatıyor? İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları PDF indirme linki var mı? İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları kitabının yazarı Mazhar Şevket İpşiroğlu kimdir? İşte İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 24.01.2023 05:00
İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları - Mazhar Şevket İpşiroğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mazhar Şevket İpşiroğlu

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750809556

Sayfa Sayısı: 188

İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İslam sanatını oluşturan güçler nelerdir, bu sanat nasıl bir hayat davranışının ifadesidir ve sanat tarihine katkısı ne olmuştur? Bu kitapta İslam minyatür sanatı çerçevesi içinde kalarak bu soruları cevaplandırmaya çalışacağız; fakat İslam sanatının diğer alanlarında çalışanların da, bu araştırmada yararlanabilecekleri bazı ipuçları bulacaklarını umuyoruz....(Arka Kapak´tan)

İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları Alıntıları - Sözleri

  • İslâm inancına göre hakikat "Söz"de belirmişti. Bu yüzden söz sanatının İslâm dünyasında yeri büyüktü ve bu dönemde Arap ve Fars dillerinde yazılan zengin bir edebiyat gelişmişti. Resim sanatı kitaba girmekle geliştirebileceği yeni bir hayat alanı buluyor ve bu tarihe kadar ilişki kuramadığı İslâm düşüncesine açılıyordu. Sanatçılar başta ürkek davranıyorlar Harirî'nin "Makamat'ı" ve "Kelile ve Dimne" gibi halk arasında sevilen ve tutulan birkaç eseri resimlendirmekle yetiniyorlar. Fakat hal böyle de olsa resim sanatı bu yoldan İslâm düşüncesinin yaratıcı güçleri ile bir bağlantı kurabiliyor ve İslâm sanatına mal edebileceğimiz tabiattan uzak soyut bir resim türü ortaya çıkıyor.
  • İslâm resmi diyebileceğimiz bir tasvircilik ancak geç Abbasiler Devrinde Bağdat Okulu diye tanımlanan eserlerde ortaya çıkıyor. Emeviler devrinde yapı süslemesi olarak uygulanan resim bu devirde kitap resmi oluyor . Yapı sanatı ile ilişkisinin kesilmesi şüphesiz resim sanatı için bir kayıptı fakat 9. yy.'da hadis ve fıkıh bilginlerinin yorumlarıyla resim yasağı kesinleştikten sonra İslâm dininin yerleştiği topraklarda resim sanatının yapı dekorasyonu olarak gelişebileceği düşünülemezdi.
  • Canlı varlıkların resmi yasaklanmakla İslam dünyasında tabiatçılık yolu resme kapanmış oluyordu. Gerçi ruhu olmayan varlıkların hareketsiz olan (bitkiler bunlar arasına giriyordu )tasvirinde bir sakınca görülmüyordu. Fakat bunlar soyut nakış olarak resme girebiliyorlardı. Kur'ân dilinde yaratma (berea) ve biçim verme (savvara ) aynı anlama geldiği için yaratılan varlıkların benzerini tasvir Allah'ı taklit sayılıyor ve benzetmecilik yoluna gidilmiyordu.
  • İslâm dini resim yapmayı yasaklar. Gerçi Kur'ân'da tasviri Tevrat'ta olduğu gibi açıkça yasaklayan bir boyutta karşılaşmıyoruz. Kur'ân'ın bu konuyla ilgili ayetlerinde sadece Cahiliye Devri'nin Gelenek ve göreneklerine bunların arasında da puta tapmaya değinilmektedir fakat İslamlığın doğduğu tarihlerde resim bir puttu ve put anlamına gelmeyecek bir resim yoktu bu nedenle Kur'ân'da putlar için söylenilenler resim için de geçerli sayılmış ve sonradan hadiste, canlı varlıkların resimlerini yapanlardan kıyamet günü hesap sorulacağı ve bunların cezalandırılacağı açıklanmıştır.
  • İslâm'ın ilk yıllarında resim yasağı henüz yürürlüğe girmez. İslâm İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarında fethedilen yeni ülkelerde yüzyıllar boyunca kökleşmiş resim gelenekleri ile karşılaşılmıştır. Emevi halifeleri bu gelenekleri ortadan kaldırmaktansa yeni dinin ün ve gücünü dört yana duyurmak için bunlardan yararlanma yoluna gidiyorlar. Bu devirde yaptırılan camilerde naturalist bir anlayışla uygulanan duvar dekorasyonları yer alıyor av köşklerinin ve hamamların duvarlarında insan figürleri ne hatta çıplak kadın resimlerine bile rastlıyoruz. İslâm öncesi geç Helenistik ve Sasâni sanat geleneklerinin etkisi altında yapılmış olan bu resimlerde İslâm düşüncesine bağlanabilecek hiçbir özellik görünmüyor.
  • Osmanlı resim sanatı Yeniçağ ile ilişki kuran fakat özü ile Ortaçağ'a bağlanan bir sanat niteliği gösterir.
  • Tabiat dinlerinin egemenliği altında geçen çağlarda tasvir, korkulan kutsal güçlerin taşıyıcısıdır, puttur, büyüdür.
  • İslam dini resim yapmayı yasaklar. Gerçi Kuran'da tasviri, Tevrat'ta olduğu gibi açıkça yasaklayan bir buyrukla karşılaşmıyoruz. Kuran'ın bu konuyla ilgili ayetlerinde, sadece Cahiliye devrinin gelenek ve göreneklerine, bunların arasında da puta tapmaya değinilmektedir (Sure 4, 116; Sure 5, 92; Sure 39,17). Fakat İslamlığın doğduğu tarihlerde resim puttu ve put anlamına gelmeyecek bir resim yoktu. Bu nedenle Kuran'da putlar için söylenilenler, resim için de geçerli sayılmış ve sonradan Hadis'te, canlı varlıkların resimlerini yapanlardan Kıyamet Günü hesap sorulacağı ve bunların cezalanacağı açıklanmıştır (Buhari, Libas 89, 2).

İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları PDF indirme linki var mı?

Mazhar Şevket İpşiroğlu - İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mazhar Şevket İpşiroğlu Kimdir?

Mazhar Şevket İpşiroğlu Kitapları - Eserleri

  • İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları
  • Sanatta Devrim
  • Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi
  • Bozkır Rüzgarı-Siyah Kalem
  • Avrupa Resminde Gerçekçilik Duygusu
  • Düşünmeye Çağrı

Mazhar Şevket İpşiroğlu Alıntıları - Sözleri

  • Don Kişot, Avrupa mizahını yarattığı en güçlü roman kahramanlarından biridir. Düşüncesinin dikine giderek gerçeği görmeyen bu hayal şövalyesini, Daumier, başı bulutlarda, kendisi gibi kurumuş, bir düşünce iskeleti haline gelmiş atının üstünde gösteriyor. Sağduyuyu ve gerçeği yansıtan Sanşo Pansa arkada, silik bir leke olarak kalıyor. Uyumlu bir bütün kuran at ve altının her birinde hayal ve gerçekliğin çatışması belli oluyor. Rossinante cılız ve perişan bir attır, ama bir hayal atıdır. Bütün maddi düşkünlüğüne rağmen azametli ve mağrur bir duruşu var. Don Kişot da öyle. (Avrupa Resminde Gerçekçilik Duygusu)
  • Mahşer» Bosch'a göre bu dünya kötü bir dünyadır. Bütün bunlar, bu sanatçının, daha çok halk arasında boş inançların canlılığını sürdüren gerici bir tarikat çevresinin sözcüsü olarak resimle vaizeden, dünya gerçeğine bağlanmayı dinden uzaklaşma sayarak çağdaşlarını korkunç görüntülerle uyarmak ve yola getirmek isteyen bir moralist olduğunu düşündürüyor. (Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi)
  • Botticelli, çağdaşları gibi dış tabiata çevrili olmakla beraber, zamanında birçok resimleri birer anatomi ve perspektif çalışması haline getiren kuru okul tabiatçılığına karşı koyuyor. Gözlemden çok hayale, akılcı düzenden çok duyguya dayanan.. (Avrupa Resminde Gerçekçilik Duygusu)
  • İslâm inancına göre hakikat "Söz"de belirmişti. Bu yüzden söz sanatının İslâm dünyasında yeri büyüktü ve bu dönemde Arap ve Fars dillerinde yazılan zengin bir edebiyat gelişmişti. Resim sanatı kitaba girmekle geliştirebileceği yeni bir hayat alanı buluyor ve bu tarihe kadar ilişki kuramadığı İslâm düşüncesine açılıyordu. Sanatçılar başta ürkek davranıyorlar Harirî'nin "Makamat'ı" ve "Kelile ve Dimne" gibi halk arasında sevilen ve tutulan birkaç eseri resimlendirmekle yetiniyorlar. Fakat hal böyle de olsa resim sanatı bu yoldan İslâm düşüncesinin yaratıcı güçleri ile bir bağlantı kurabiliyor ve İslâm sanatına mal edebileceğimiz tabiattan uzak soyut bir resim türü ortaya çıkıyor. (İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları)
  • Tabiat dinlerinin egemenliği altında geçen çağlarda tasvir, korkulan kutsal güçlerin taşıyıcısıdır, puttur, büyüdür. (İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları)
  • Ortaçağın, yeryüzünden çok cennete yarışan güzelleri ile bir akrabalığı, hayal yarattıklarını andırır bir görünüşü var. Fakat onlardan ayrılıyor da. Botticelli, güzel kadın kavramını, boş kumaşlar içinde vücudunu saklayan Meryem olarak değil, çıplak bir Venüs olarak düşünüyor. (Avrupa Resminde Gerçekçilik Duygusu)
  • ''Son yıllarda eğitim sistemimizde bilime ağırlık verilerek sanat dersleri geri plana itildi. Ortaokuldan sonra büsbütün kaldırıldı. Sanatın, boş zamanları değerlendirme dışında bir yeri olabileceği göz ardı edildi. Oysa bilim ve teknoloji, düşünme ile ve sanatla bütünleştiği oranda toplumun ilerlemesini sağlayabilir.'' (Sanatta Devrim)
  • Görsellikten yoksun kavramlar boş, kavramlardan yoksun görsellik de kördür." Kant (Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi)
  • Osmanlı resim sanatı Yeniçağ ile ilişki kuran fakat özü ile Ortaçağ'a bağlanan bir sanat niteliği gösterir. (İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları)
  • Juan Gris, Kübizm akımının bu üçüncü büyük ustası, "Çivi kavramı olmadan bir çivi bile yapamam" diyor. (Sanatta Devrim)
  • İnsanlar her şeyi başka başka gözler, başka başka düşüncelerle görürler; fikir ayrılıklarının nedeni budur. Montaigne (Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi)
  • Gericiliğin tepmesinde, geçmişle olduğu gibi bu kez de oy kaygısıyla durmadan ödün veren politikacıların yanı sıra aydınların bir kesiminin de büyük payı vardı. (Düşünmeye Çağrı)
  • Mümin (inanan), yaşam yolunu ve düşüncelerine yön veren güç kaynağını Kur'an'da bulur. (Düşünmeye Çağrı)
  • Endüstri çağının acımasız gerçekçiliği soyut-kavramcılığa yer vermiyor. Yaşayabilmek için gerçeğe giden yolu aramak ve bulmak zorundayız. (Düşünmeye Çağrı)
  • Canlı varlıkların resmi yasaklanmakla İslam dünyasında tabiatçılık yolu resme kapanmış oluyordu. Gerçi ruhu olmayan varlıkların hareketsiz olan (bitkiler bunlar arasına giriyordu )tasvirinde bir sakınca görülmüyordu. Fakat bunlar soyut nakış olarak resme girebiliyorlardı. Kur'ân dilinde yaratma (berea) ve biçim verme (savvara ) aynı anlama geldiği için yaratılan varlıkların benzerini tasvir Allah'ı taklit sayılıyor ve benzetmecilik yoluna gidilmiyordu. (İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları)
  • Rubens'in Andromeda'sı Brescianino'nun Venus'una birçok noktalardan benziyor. Her iki resimde de ayakta duran, çıplak bir kadın gösteriliyor. Fakat bu konuyu her iki ressam çok değişik biçimlerde görmüş ve resme geçirmiştir. Rubens'in resminde kadının bedeni, Brescianino'da olduğu gibi yatay ve dikeylerin kasnağı içine alınmıyor. Rönesans resminde göze çarpan ana yönler, Rubens'te ustalıkla saklanıyor. Brescianino'da dimdik duran beden, burada bir balmumu yumuşaklığı kazanıyor. Başın, kolların tutuluşu, bacaklar, hep Rubens'in resim kenarlarını tekrarlayan yönlerden kaçındığını gösteriyor. Brescianino'nun resminde figür, çerçeve içine rahatça yerleşen bir düzene alınmakla, dünyadan ayrılıyor. Rubens'in resminde, böyle bir düzen bulunmadığı için, aynı dönemin diğer eserlerinde olduğu gibi, burada da çerçeve, tabiata gelişigüzel açılmış bir pencere izlenimi bırakıyor. (Avrupa Resminde Gerçekçilik Duygusu)
  • Siyah Kalem'in resimleri göçebe bozkır toplumlarında resim sanatının varlığını kanıtlayan biricik belgelerdir. (Bozkır Rüzgarı-Siyah Kalem)
  • Atatürkçülük tarihsel olaylar içinde dondurulmuş, bir kalıp, bir dogma haline gelmişti. (Düşünmeye Çağrı)
  • Helenizm etkileri, Orta Asya kültürünün oluşmasında önemli bir yer alır. (Bozkır Rüzgarı-Siyah Kalem)
  • Bu resimde bizi Van Gogh'un iç dünyasına götüren ne yüzün ifadesi, ne de kendi eliyle kesilmiş kulağıdır. Şüphesiz onlar da ruhunda olup bitenden haber veriyorlar ; fakat Van Gogh 'un bir ressam olarak yaşadığı dramın ipuçlarını daha çok üslubunda, çizgileri kullanışında ve renkleri kendine göre seçip yoğuruşunda buluyoruz. (Avrupa Resminde Gerçekçilik Duygusu)

Yorum Yaz