Seninle Başım Dertte - Johanna Lindsey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Seninle Başım Dertte kimin eseri? Seninle Başım Dertte kitabının yazarı kimdir? Seninle Başım Dertte konusu ve anafikri nedir? Seninle Başım Dertte kitabı ne anlatıyor? Seninle Başım Dertte PDF indirme linki var mı? Seninle Başım Dertte kitabının yazarı Johanna Lindsey kimdir? İşte Seninle Başım Dertte kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Johanna Lindsey

Çevirmen: Selin Ceylan

Editör: Eren Abaka

Orijinal Adı: Love Only Once

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789944824316

Sayfa Sayısı: 328

Seninle Başım Dertte Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ve aşk yaşam boyu sadece bir kez yaşanır. "Johanna Lindsey gerçeğe dönüşen masallar yazıyor!" -Romantic Times- "Johanna Lindsey her romanında iz bırakan karakterler yaratmada usta." -Chicago Sun-, Times Lord Edward ve Leydi Charlotte Malory’nin tatlı yeğenleri Regina Ashton, geçmişindeki acı verici bir sır nedeniyle duygusuz ve kendini beğenmiş bir çapkına dönüşmüş Nicholas Eden tarafından kaçırılır. Reggie şerefine leke süren ve bütün kadınsı tutkularını uyandıran bu altın saçlı serseriyle evlenmek zorunda kalır. Ancak Reggie’nin güzelliği Nicholas’ın da baştan çıkmasına ve elbette pek çok yanlış anlamaya neden olur...

Seninle Başım Dertte Alıntıları - Sözleri

“herkesin gerçek olmayan bir şeye inanması durumunda, gerçeğin ne önemi var ki?”

Seninle Başım Dertte İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Johanna Lindsey in okuduğum ikinci kitabiydi ama tam bir felaketti, ilk kitap kitap/zorla-guzellik-olmaz--4189 kitabiydi ve beğenmiştim ama bu kitap bir felaketti. Spoiler içerikli bir yorum olacak..!!!!! Kitapta tek bir ana konu var sevgili erkek karakterimiz Nicholas'in gayri meşru bir çocuk olması, tüm hikaye bunun çevresinde berbat bir şekilde yazılmıştı. Yani sinirden delirmemek elde değildi ya kitabı okurken. Regan kadın karakterimiz ve Nicholas ile biraz komik bir şekilde tanışıyorlar açıkça tanışma sahnesi orijinal ve güzeldi. Regan ilk kez gördüğü bu capkina hemen aşık oluyor Nicholas ise Regan i çok beğeniyor vs buralar klasik. Bu tanışmaları tabiki de bir skandala sebeb oluyor ve evlenmek zorunda kalıyorlar. Nicholas gayri meşru olduğu için asla ama asla evlenmek istemiyor Regan da çok sevgili dayısının nicholasi vurması yerine ille de evlenecem diyor. Nicholas o kadar iğrenç bir herif ki şok oldum ben. Yani bir kere orta çağ avrupasinda geçiyor hikaye bir bakirenin adını lekelemek resmen en büyük günah olarak kabul ediliyor hadi evlenmek istemedin düelloya razisin ah be şerefsiz ne diye kızla birinin balosunda bir bahçede seviştin!? Kız hem bakire hemde bir yatakta bile sevişmek yerine kızı bir bahçede baştan çıkardın ben bir sürü çapkın okudum ama böylesini okumamıştım. Bununla da bitmiyor daha sonra kız onu terketsin diye tüm pislikleri yapıyor ve kız ısrarla evlenmek istemesinde kızın hamile olacağı aklına gelmiyor şerefsiz kızla birlikte oldun bir kere bile bunu düşünsene. Daha sonra kızı düğün gecesinde terkediyor ve asla arayıp sormuyor neyse ki sonunda reganin dayıları sayesinde eve dönüyor ve bilin bakalım ne oluyor? Leş erkek karakterimiz çocuğun başkasından olduğuna inanıyor ve kıza leş gibi davranıyor. Regan sözde gururlu bir kız ve ona soğuk davranıyor Nicholas ta aynı şekilde soğuk davranıyor ama onun sebebi de ne biliyor musunuz? Rega onun pic olduğunu öğrendi o yüzden soğuk davrandığını düşünüyor ve kendini asagilatamazmis asla, ah be gerizekalı kızı terkettin pic olup olmanın bir önemi olmadan kızın senden nefret etmesi çok normal değil mi? Kitapta aşk diye bir şey asla yok ben asla çiftten böyle bir duygu almadım. Nicholas tamamen şehvet ile hareket eden bir rezil, kızı daha sonra sarhos edip sevisiyor falan iğrenç sahneler. Hani döndün madem al karşına konuş açıkla demi ama hayır o bunlar yerine sürekli kadınla sevişmeyi düşünüyor. Sonra bir şekilde çift barıştı ama hiç bir şeyi açıkça konusmadilar ve ben delirdim. Sonunda her şey için özür diledi Nicholas ama gram samimi gelmedi. Regan ise dört muhteşem dayı tarafından iyi yetiştirilmiş evin prensesi bir kızdı böyle bir herife aşık olması hayal kırıklığı idi. Ayrıca daha sonra sözde gururlu olan bu kızdan ben esaslı bir intikam beklerdim, Regan in da gerçekten gururlu olduğunu düşünmüyorum. Mesela böyle hikayeleri Judith McNaught güzel yazıyor. Kadın karakter ne kadar çok kırılırsa intikamı da o kadar iyi oluyor. Ama bu hikayede hiç bir şey beni tatmin etmedi hayal kırıklığı oldu. Tek güzel sey Regan in dayilariydi ki onlardan da Nicholas in yaptıklarına daha sert bir tepki beklerdim. Kısaca kitap okdugum en kötü historical romandi. Yazar kitabı karmaşık yazmış. Birden başkasının düşüncesine falan atliyorsunuz anlam veremiyorsunuz. Konu bütünlüğü bozuluyor çok sıkıcı hale gelmiş kitap. Olay örgüsünü güzel isleyememis ayrıntı vermesi gereken yerleri gecistirmis diğer yerleri uzatmış falan, baya kötü yazilmis. Aslında malzeme çok iyidi ama yazar batirmis. Diğer kitapları okur muyum bilmiyorum. (Duru Mavi)

Johanna Lindsey-seninle başım dertte: "Malory-Anderson" serisinden 5 kitap okudum ve söylemeliyim ki, Gaelen Foleyin "şeytan klubu" (the inferno club)serisinden sonra okuduğum 2-ci keyifli seri oldu. Aslında Malory-Anderson serisi 12 kitapdan oluşuyor..ne yazık ki, türkçeye sadece 5 tanesi tercüman edilmiş ,hepsini sırayla dayanmadan okuyup bitirdim ve hiç sıkılma hissetmedim aksine diğer kitapların da çıkacağı günü 4 gözle bekliyorum . (Poppyl⠀ོ)

Ah, o kadar güzel bir kitaptı ki saatler içinde su gibi akıp gitti. Kitapta Regina’nın ailesine bayıldım. Özellikle Tony. Kesinlikle Harika bir dayı, insan kıskanmadan edemiyor :) Nicolas, geçmişinden gelen bir sır nedeniyle geleceğini epey zora soktu ama neyse ki sonunda toparlayabildi. Regina da çok güçlü bir kadındı. Yeri geldiğinde çok güzel tepkiler gösterdi. Gayet güzel, akıcı bir kitaptı. Okumayı düşünüyorsanız hiç düşünmeyin direk okuyun :) (Betül)

Seninle Başım Dertte PDF indirme linki var mı?

Johanna Lindsey - Seninle Başım Dertte kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Seninle Başım Dertte PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Johanna Lindsey Kimdir?

Johanna Lindsey, romanlarının altmış milyondan fazla kopyasını sattığı romantik romanın en popüler yazarlarından biridir. "Birinci sınıf romantizm" (New York Daily News) romanlarıyla ünlü dünya olan Lindsey, çoğunluğu New York Times'ın en çok satanlarından biri olan kırk üç eski çok satan romanın yazarıdır. Lindsey ailesi ile Maine'de yaşıyor.

Johanna Lindsey Kitapları - Eserleri

Seninle Başım Dertte
Kaçak Yolcu
Hırçın Aşk
Aşkta Seni Seçtim
Zorla Güzellik Olmaz
Kaderin İki Kıyısı
Korsan Aşkı
Silver Angel
Love Me Forever
Paradise Wild

Johanna Lindsey Alıntıları - Sözleri

"Peki ne diye onunla dans ediyordu? Çünkü bu gece muhteşem görünüyordu. Çünkü inci ve ipeklerin içinde yaşından büyük gösteriyordu. Çünkü Warren, Amy'nin dans ettiği son erkeği, sırf ona gereğinden fazla yaklaştığı için öldürmek istiyordu. Çünkü kendine engel olamamıştı." (Kaderin İki Kıyısı)
"Aşkın mantıklı olduğunu da kim söylemiş?" (Aşkta Seni Seçtim)
İnsanlar sinirli olduklarında normalde söyleyemedikleri şeyler söyler. (Zorla Güzellik Olmaz)
"Daha önce seni tanıdığımdan beri güldüğüm kadar güldüğümü sanmıyorum." (Aşkta Seni Seçtim)
-"Aşkın mantıklı olduğunu da kim söylemiş?" (Aşkta Seni Seçtim)
"Onu yeniden gülümsetmek istiyorum. Onu mutlu etmek istiyorum. Yaralarını iyileştirmek istiyorum." "O halde ona komik bir kitap ver." (Kaderin İki Kıyısı)
Eninde sonunda her zerren benim olacak ve bunu da biliyorsun,ve gece ya da gündüz benden ayrı kalmaya dayanamadığın o gün gelecek... (Kaderin İki Kıyısı)
"Gelecekteki kocası umutsuz vakaydı. Espri anlayışından yoksundu. Romantik kelimesinin anlamını bile bilmiyordu. Hiç mantıklı biri değildi." (Kaderin İki Kıyısı)
Kaybedecek bir şeyi olmadığında insanın cesur olması zor değil. (Zorla Güzellik Olmaz)
“herkesin gerçek olmayan bir şeye inanması durumunda, gerçeğin ne önemi var ki?” (Seninle Başım Dertte)
"Nasıl olup da bir İngiliz'e aşık olduğumu anlayamayabilirler. Ben şahsen anlamıyorum. Bilirsin, ilk başta ona tahammül edemiyordum, onun kibrine, onun... o kahrolası lordların nasıl olduğunu bilirsin." "Hem de bir lord mu?" Ağabeyi gözlerini devirdi. "Hayır, sevgili kardeşlerime anlatmak için hiçbir sebep göremiyorum. Tekrar bir savaş başlatmak isteyebilirler." (Kaçak Yolcu)
"Kadınlar hayatında kısa bir süre konakladıkları zaman eşsiz bir tat verirler. Ama ne zaman ki o süreler uzuyor, işte o zaman adamın aklı tehlikede demektir." (Hırçın Aşk)
Söz konusu sevdiklerinse, gurur aptalların huyudur. (Hırçın Aşk)
"Zararsız görünenlerin ölümcül hasarlar verdiğini çok iyi biliyordu, özellikle de bu kişiler Çin'den geliyorsa." (Kaderin İki Kıyısı)
"Sert gözleri meraklı, kristal netliğinde yeşildi, ne koyu ne de soluktu fakat bununla birlikte parlak ve o kadar... o kadar... göz korkutucuydu ki. Evet, aklına gelen ilk tanım buydu. Bir adamın içine korku salacak türde gözlerdi, aynı şekilde bir kadına da. Doğrudan, korkusuz, insafsız." (Kaçak Yolcu)
"İngiliz aristokrasisinin üst tabakasıyla mı tanışacaktı? Hayatına bunsuz da devam edebilirdi, teşekkürler." (Kaçak Yolcu)
“İngiltere!” diye bağırdı Boyd. “Georgie, orası şeytanın doğduğu yer ve bunu sen de biliyorsun.” (Kaçak Yolcu)
Sadece aşırı keyifliyim ihtiyar .. (Hırçın Aşk)
"Bu adamda ne buluyorsun sen? "Gelecekteki mutluluğumu." (Kaderin İki Kıyısı)
Sonsuzluktan daha fazla sanki... (Hırçın Aşk)