İL MİLLİ EĞİTİM DE İSTİKRAR VE KEŞKELER

Son 10 -12 yıldır bilgi toplumuna giden süreçte; yönetici, planlayıcı, yol gösterici ve denetleyici konumundaki üst kurumlarda oluşan istikrar ve süreklilik; okul ve eğitim ile ilgili alanlarda başarılı uygulamalara imza atmışlardır. Yaşadığımız il de birden fazla dilin, inancın, kültürün ve son yıllardaki insan göçün yoğunluğu ve fazlalığından ötürü tam bir istikrar ve süreklilik arz edecek bir yönetim anlayışının tüm kurumlarımızda hâkim olması gerekir. Bu kurumlarımızın en önemlisi ve en can alıcısı muhakkak ki İl Milli Eğitim Müdürlüğüdür. Toplumları eğiten, yön veren, çağın gerektiği bilgi düzeyine ulaştıracak yön ve yöntemlerin planlandığı, uygulandığı, alt sistemlerinin ihtiyaçlarının karşılandığı, denetlendiği alan ve alanlarının alt sistemi olan okullarında bir numaralı sorumlusu ve yetkilisi de yine İl Milli Eğitim Müdürlükleridir. Bu vesile ile diyorum ki: Bu kadar Önemli olan ve ildeki eğitim kurumlarının en üst sistemi olan İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzde; Keşke! Son on yılda on Milli Eğitim Müdürü değişmeseydi, keşke! Çizdikleri rotaları yarıda bırakıp gitmeselerdi. Keşke! Kısa sürede ve sürekli il Milli Eğitim Müdür yardımcıları ve şube müdürleri değişmeseydi. Keşke! Kendi müdürleri liderliğinde; birlikte ve beraber, uzun süreli başarılı eğitim planları ile faaliyetlerine imza atarak çalışmış olsalardı. Keşke! Yeni gelen İl müdürleri; birini tutarak yıldızlaştırıp, ötekinin ışığını söndürmeseydi. Keşke! 8,9 yıldır il ve ilçe Milli eğitim müdürlüklerindeki yöneticilerin çoğu uzun süreden beri geçici görevlendirme ile görevlerine devam etmeselerdi. Keşke! Okul yönetici ve öğretmenlerini tehditkar ve jakoben (tepeden inmeci) bir yönetim tarzı ile işlerini yapma ve yaptırma havasına büründürmeseydik. Keşke! Tüm milletvekillerimiz; başarılı ve tecrübeli, vizyon sahibi, işi bilen ve hak eden yöneticilerin arkasında durabilselerdi. Keşke! İl Mülki amirleri İl deki öğretmen atmanın planlayıcı konumundaki atama şubesinden harbesiz 100 ‘ e yakın öğretmeni özel kalem müdürlüğünün yazsı ile il ve ilçe merkezlerine geçici olarak görevlendirmeseydi. Keşke! İlin Mülki Amir yardımcıları, Eğitim alanında görevlendireceği kişileri ile yapacağı ve planlayacağı uygulamaları ilin zenginleri ve iktidara yakın isimlerin isteklerine göre değil de İl Milli eğitim müdürlüğünün tavsiye ve önerdiği kişiler ve işler arasında seçselerdi. Keşke! Mülki Amir yardımcısının yardımcısı olarak öğretmenler görevlendirmeseydi.!! Keşke! Müdür yardımcısı ve şube müdürleri geldikleri ve yaşadıkları il ve ilçe merkezlerini ön planda tutmadan; tüm il ve ilçe merkezlerine ayrım yapmadan malzeme dağıtımı, okul yapımı, yönetici ve öğretmen atamalarında daha fazla adil olsalardı. Keşke! İl ve ilçe merkezlerinde geçici görevlendirilen öğretmen ve yöneticilerin yerine, yine aynı şekilde geçici görevlendirmeler yapılmasaydı. Keşke! Başarılı öğretmenleri okullardan alıp; kurul ve komisyonlarda memurlaştırmasaydık. Keşke! Yılladır tüm okullara; okul müdürünün, müdürlüğe yakınlığı ve veli profiline göre malzeme dağıtımı yapılmasaydı. Keşke! Her iki yılda bir filan okul onarılmasa; yerine uzun yıllardan beri gerçekten tamir ve onarım ihtiyacı olan okullar bakımdan geçirilseydi. Keşke! Onarımdan geçen okullar gerçekten bir onarım görselerdi ve zamanında bitiriverseydiler. Keşke! Bakanlıktan parası gelen okulların telefon paralarını; zar zorla velilerden toplanan paralardan okul aile birliklerine ödetmeseydik. Keşke! İl Müdürlüğüne ve orta öğretim okullarına gelen paraları geri göndermeden, tam zamanında, yerinde ve planlı harcasaydık. Keşke! Kurumdaki hizmetli ve memurların bu kadar torpilli olmalarına izin vermeseydik. Keşke! İl milli eğitime gelen her eğitimci ve yöneticiyi yıllarca hor görmeyip; gerekli saygı ve sevgi çerçevesinde iş ve işlemlerinin yürütülmesine yardımcı olsaydık. Keşke! Ben Mardinliyim diyen ve çalışmayan: yönetici, öğretmen, memur ve hizmetliye bu kadar itibar vermeseydik. Keşke! Buralarda öğretmenlik yapan ve Buralardan bir an önce gitmek isteyen vatansever görünüp de aslında vatanın bu yerdeki toprağını sevmeyen, kendisini yabancı görenlerin işini yapmaya bu kadar meraklı olmasaydık. Keşke! Okul müdürleri şova dönük eğitim faaliyetleri yapmasaydı ve keşke! Derslerini doldurmayan öğretmelerini saklamasalardı. Keşke! Okulların eğitim misyonunu zedelemeden; okullardaki yardım dağıtma çalışmalarını yapabilseydik. Keşke! Norm fazlası yönetici ve öğretmenleri yılladır es geçmeseydik ve keşke! İhtiyacı olan okullara verebilseydik. Keşke! Tüm okullar; kaliteli yakıtı zamanında ve sorunsuz alabilselerdi. Keşke! Milli Eğitimin yaptığı sınavlarda öğretmen görevlendirmelerinde; yılladır aynı öğretmenleri evlerine en yakın okulda ve yedek yapmasalardı. Ve keşke! Hep aynı kişiye görev vermeselerdi. Keşke! MTSK sınavlarında ki üst komisyonlarda görevli yönetici ve öğretmenler, özel sürücü okulların baskı ve ısrarlarına itibar vermeselerdi. Keşke! işini iyi yapan öğretmen ve yöneticilere sahip çıksalardı ve göre göre göz yummasalardı.!! Keşke! YİBO lar da ki çocuklarımıza kaliteli bir eğitim verebilseydik. Keşke! Bu okullarda okuyan fakir köy öğrencilerine gönderilen ödeneklerin yerinde ve usulüne uygun harcanıp harcanmadığını tüm Mardin halkı olarak kontrol edebilseydik. Keşke! Başarıları istatistiksel olarak ortada olan ve yıllardır buralarda yöneticilik ve öğretmenlik yapmış, eskimiş ve köhnemiş kişileri değiştirebileydik. Keşke! Öğretmen ve yöneticilere verilen ödül ve cezayı hak ve adalet çerçevesinde uygulasaydık. Ve hiç bilen ile bilmeyen ve çalışan ile çalışmayan bir olur mu? Sözünü ilke olarak kabul etseydik. Keşke! İlimizin göz bebeği durumunda olan fen lisesi öğrencilerini; çingenelerin mevsim mevsim yer değiştirmelerine benzer bir şekilde gezdirilmeseydik. Ve keşke! 5 yıldan beri hale bu okulu nerede inşa edeceğimiz kargaşası ile uğraşmasaydık. Keşke! Tarihi okullarımızı zamanında boşaltsaydık ve zamanında yenileri inşa etseydik. **** İl kurumlarımızda ve okullarda çalışan öğretmen ve yöneticilerden bazılarının kendilerini Mardin sevdalısı gibi gösteren ve bu topraklarda yaşayanları ve toprakları en fazla sevdiğini söyleyen ve de bunu yaygarasını yapanlarının aslında böyle olmadıklarını; keşke! Zamanında söyleyebilsek ve deşifre edebilseydik. Geçmiş tecrübelerim ile hafıza kaydımda; daha çok keşkeler mevcuttur. Bu keşkeleri daha fazla uzatarak değerli okuyucuları bıktırmak istemiyorum. Eminim! Onların da benden daha fazla keşke! Dedikleri, diyebilecekleri, gördükleri, şahit oldukları olguları vardır. Vesselam herkese….