Kızıltepe'den Kobanê'ye Direniş Hattı

Kızıltepe’den Kobanê’ye Direniş Hattı

Kızıltepe’de Kobanê direnişine destek eylemleri 7 ekimde başladı, üç gündür devam ediyor. İkinci günün sonunda ‘İkinci bir emre kadar…’ anonsuyla Mardin Valiliğinin emriyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Kızıltepe’nin yanı sıra Derik, Mazıdağı, Nusaybin, Dargeçit ve Savur’da da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Mardin’in bu ilçeleriyle beraber Diyarbakır, Batman, Siirt, Van’da da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve bu yasak sürüyor.

Bu eylemlere sokak gösterileri damgasını vurdu. Genel olarak bu tarzda eylemler İstanbul, İzmir, Adana gibi metropol kentlerine de sıçradı. Kürtlerin yaşadığı her yerde Kobanê için direniş ruhu gelişti, geliştirildi. Daha çok gençler ön plandaydı.

Atılan sloganlar Bijî Berxwedana YPG, Bijî Berxwedana Kobanê (Yaşasın Kobani Direnişi) şeklinde Kızıltepe’den Kobanê’ye direniş hattını özetliyordu.

Bu genel betimlemeden sonra yaşadığımız yer olan Kızıltepe’deki olaylar hakkında bilgi verelim.

Üç gündür Kızıltepe'de de sokak olayları devam ediyor. Dün saat 17.00'dan başlayarak ikinci bir emre kadar devam eden sokağa çıkma yasağının kısmi etkisi olmakla beraber ilçede gerginlik devam ediyor. Zaman zaman gruplar halinde bir araya gelen gençler lastik yakarak, çöp bidonlarını devirmek ve yollara taş koymak suretiyle barikatlar oluşturuyor. Buna karşılık emniyet güçleri biber gazı kullanarak bir araya gelen gençleri dağıtmaya çalışıyor.

Gazeteci arkadaşım Mehmet Emin Karakulak'la birlikte Kızıltepe'nin Urfa Caddesi, Eski Hastane Caddesi, Mardin Caddesi ve Şahkulu bey Caddesini gezdik. Olayların ardın kalanları görüntüledik.Bir defa Kızıltepe’de bütün mahallelerde sokaklarda kurulan barikatları görmek mümkün. Neredeyse Kızıltepe’nin her karış toprağı Kobanê için destek ve dayanışma noktası oldu. Son üç günde manzaraya bakıldığında tahrip edilen yerleri şöyle özetlemek olası:

Urfa Caddesi'nde Hüdapar Binası ve arkasındaki işhanı, Akbank ve İşbankası

Eski Hastane Caddesi'nde BİM alışveriş merkezi ve AK Parti ilçe binası

Mardin Caddesi'nde Finansbank ve ATM'si, Vergi Dairesi ve karşısındaki elektrik trafosu, merkezdeki Telekom Müdürlüğü (Eski PTT) ve Koçhisar Mahallesi’ndeki BİMBazı belediye durakları da tahrip edilen yerler arasında.

Sıkıyönetimin ilan edilmesinden bu yana bazı görgü tanıkları şehir merkezinde tankların zaman zaman devriye gezdikleri bilgisini verdi.

Gösteri yapan gençlere bakıldığında çoğunun genç olması, 14, 15 ve 16 yaşlarında olduğu görüldü. Tabii ki 25-30 yaşlarında olanlar da vardı. Sokak gösterilerinde kadınların olmaması dikkat çekiciydi. Gösteriler genellikle öğle saatlerinde başlayıp gece 2-3 e kadar devam etti.

Zaman zaman İpekyolu (Kızıltepe-Viranşehir yolu) da trafiğe kapatıldı. Bugün (8 Ekim 2014) İpekyolu’nda kurulan barikat daha kuvvetli gözüktü. Zira yolda sık sık uzun kuyruklar oluştu. Tabi emniyet güçleri sürekli barikatları kırmaya çalıştı. Yolda mahsur kalan sürücülerin göstericilere korna çalarak selam vermeleri dikkat çekiciydi.

Gençler en etkili barikatı araba lastikleri yakarak oluşturdu. Tabii çöp bidonları ve yol kenarlarında buldukları taş ve pireketleri de kullandılar. Fakat lastiklerin sık sık yakılması vatandaşları bulutları andıracak dumanların etkisi altında bıraktı. Vatandaşlar polis tarafından kullanılan biber gazından ne kadar etkilendiyse bir o kadar da lastik dumanlarından da etkilendiler. Doğal olarak bu durum tepki biçiminde kimi zaman söylendi.

Bir başka tepki de esnaflardan geldi, her zamanki gibi. Olaylar sırasında bazı esnafların dükkanları, işyerleri ister istemez tahrip edildi. Görüşebildiğimiz bazı esnafla işyerlerinin sigortasının da olmadığını söyleyerek, kara kara düşündüklerini dile getirdiler.

Bazı işyerlerinin içine girmek suretiyle kimi göstericilerin talanvari davranmaları. Yine şu ihtimali de gö zardı etmemek gerekir. Bu gibi durumlarda pusuda bekleyen hırsızlık çeteleri de var. Bu durumu Vandalizm ile açıklayanlar var. Peki Vandalizm ne demektir? Kısaca tanımlayalım: Vandalizm: bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca　ya da ürüne zarar verme eylemidir. Bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme sapkınlığı. Bu tanımlamadan sonra sokaklarda yapılanların bir yüzünü vandalizmle ilişkilendirmek siz okurların takdirine bırakalım. Ancak göstericiler demokratik tepkilerini ortaya koyarken vatandaşların işyerlerinin güvenliğinden de sorumludurlar. Bunu unutmamak gerekir. Şiddet, yakıp yıkma başta kendi amaçlarına zarar verecektir. Bunun altını iyi çizmek gerekir. Kendi halkının canına, malına zarar vermeyen demokratik tepkiler daha kabul görecektir. Zira her akşam Kızıltepelilerin, sokaklara inemeyenler bile, tencere çalarak; ışık açma-kapama eylemiyle destek ve dayanışma gösterdi. Bu tarz eylemlerin, tepkilerin geliştirilmesi Molotof ve taş atmaktan, havayi fişek patlatmaktan, bankaları ateşe vermekten daha etkilidir.

Demokratik eylem ve tepkileri ne halka mal edilirse ya da bu gibi eylemlilik biçimlerinin içine halkı ne kadar çekebilirseniz o kadar meşruiyet kazanırsınız. Aksi durumda haklı iken haksız duruma düşersiniz.