Müslüman Anti Kapitalistler!

Son günlerde en sık duyduğum görüşlerden, sloganlardan, tavırlardan birisidir bu. Bilindiği gibi antikapitalizm genellikle sosyalist, anarşist ve Marksist hareketler kullandığı bir kavramdır. Sermaye sınıfının çıkarlarını esas alan ve sömürü düzenine dayanan ekonomik bir sistem olan kapitalizm, Marksistler tarafından hep eleştirildi. Kapitalizme alternatif modeller sunuldu. Sadece kapitalizmin ekonomisi değil, kapitalist ekonomi üzerinde biçimlenen hukuk, ahlak, ideoloji, sosyal ilişkiler, siyasi örgütlenmeler radikal eleştirilere tabi tutuldular.
Faşist devlet, iktidar, militarizm, savaş, sömürgecilik, ırkçılık gibi temel konular kapitalizmin temel ekonomik dürtüleriyle açıklanmaya çalışıldı. Mesela bölgemizde herkesin kutsadığı devlet, Marks’a göre egemen sınıfın bir yürütme organıydı.  Lenin bu konuda bir adım daha ileri giderek devletin olduğu yerde özgürlük yoktur dedi. Bu net görüşlere rağmen kendine solcu diyenler milli devletlerini pervasızca kutsadılar. Bunu solculuk adına yaptılar. Kısaca söylersek; Marksistler ve sosyalistler kapitalist ekonomiden kaynaklanan yaşam biçimlerine hep eleştirel bir gözle yaklaştılar…
Ama bunları doğru kavramak bazıları için çok zor bir konudur. Mesela Türkiye’de alenî olarak Kürtler konusunda ırkçılık ve şovenizm yapan, Türk yayılmacılığını savunan ve Türk olmayan insanları aşağılayan bir Türk Solu Dergisi var. Kürtlerden alışveriş yapmayın diyor, Kürtlere evinizi kiraya vermeyin diyor ve daha birçok saçmalık.
Salon solcuları!
Bu ucube, deforme olmuş, şizofren görüşleri savunan Türk Solu Dergisi ancak Türkiye gibi bir ülkede olabilir!
Adamlar açık olarak hem solculuk hem de ırkçılık yapıyorlar! Bunu birlikte nasıl başarabiliyorlar, bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Bunların devşirme Türkler oldukları kesindir!
Solcu Türkiye’de böyle olunca Müslümanlar da bu atmosferden etkileniyorlar ve kendi temel öğretilerini unutuyorlar. Hâlbuki geçmişini unutan bir hareket gelecekle ilgili kardeşlik ve eşitlik projelerine ilkesel bazda bir imza atamaz ki.
Asıl sorun solculuk ve Müslümanlıkta değildir tabi, asıl sorun bu bağlamda Türklük akımındadır! Türklük dünyasının fikir dünyası hep şizofren bir gıdayla beslendi. Bu akım bir türlü normalleşemedi, ayakları yere basmadı, gerçekçi olamadı ve dünyadaki değişimleri doğru algılayamadı. Hep hayal dünyasında yaşadı.
Türkçü olmayan bir Müslümanlık ise kesinlikle kendi temel değerlerine geri dönmeyi bir borç bilmelidir.
O nedenle ben hep gerçek Müslümanlardan söz ediyorum. Onlarla siyasi ve entelektüel bir diyalog içinde olmayı çok yararlı buluyorum…
Zaten başka bir çıkış yolumuz da yoktur. Birlikte yaşamaktan başka seçeneğimiz de yoktur. Bu ilkeyi savsaklayanların ciddi bir tavır içinde olduklarına inanmak istemiyorum…
Dünyadaki diğer dini akımlar bu konu da epey mesafe kaydetmişler. Canlı, yaratıcı ve yararlı tartışma ve fikirsel gelenekler yaratmışlar. Dünyadaki birçok dindar kesim kapitalizmi haklı olarak eleştiriyor. Bunu dini metinlerden aldıkları temel mesajları yorumlayarak yapıyorlar.
Hem Yahudiler hem de Hıristiyanlar bu konularda çok aktif olmuşlardır şimdiye kadar. Ben kendisini Hıristiyan Sosyalist, Hıristiyan Marksist olarak niteleyen birçok siyasi insanlar tanıdım. Mesela Latin Amerika’da emperyalizmi, kapitalizmi ve sömürgeciliği en çok eleştiren dindar grupların başında ‘Kurtuluş Teolojisine’ gönül vermiş Hıristiyanlar geliyor. Ezilen halk kesimlerinin özgürlük, ekmek ve iş mücadelesini destekleyen bu Hıristiyan kesimler de temel görüşlerini İncil’den alıyorlar.
Yahudiler arasında da kolektif mülkiyeti savunan Kibutz Modeli halen İsrail’de aktif bir durumdadır… Birçok düşünürün ilham kaynağı olmuş bu Kibutzlar…
Gel gelelim antikapitalist Müslümanlara; Müslümanların tarihinde antikapitalist olan Müslümanların sayısı çok fazla değildir. Müslümanlar da bugün egemen olan sistem hem devletçidir hem kapitalisttir hem de kendi insanına zülüm ediyor. Müslümanlarda ticaret çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü bu dinin peygamberi bir dönem ticaretle uğraşmıştır… Ayrıca Müslümanlar genellikle kendi aralarında savaşmışlar. Düşman olarak niteledikleri ise unutmuşlar. Kendi aralarında savaştıkları kadar diğer dinlerle savaşmamışlardır. Müslümanlar arasında köhnemiş rejimler var ama buna karşı ciddi bir siyasi muhalefet meydana gelmemiştir.
Mesela İran halkları köhnemiş şah rejimine karşı mücadele etti ama onun yerine geçen Müslüman rejim, birçok uygulamada şah’ı bile geri de bıraktı. Şimdiye kadar ki ekonomisi de hiç antikapitalist bir çizgi izlememiştir. Bunun yanında Suriye’de Müslüman insanlar katledilirken, İran Müslüman rejimi hem sessiz hem de katliamları açık olarak destekliyorlar. Diğer Müslüman ülkelerin liderleri de bu konuda çok farklı bir konumda değildirler. Sadece sempati ve antipatileri değişiyor! Tuttukları taraflar değişiyor ama ortalıkta ilkesel bir tavırlar görünmüyor.
Mesela Müslüman Kürtleri bir halk olarak temel haklarından yoksun bırakan, yine Müslüman devletler değil midir? Niye Müslüman Halklar bu konuda sessiz kalıyorlar ki?
Müslümanların ilkesel olarak birbirlerini öldürmemeleri konusunda Kutsal kitapta var olan hükümler, ayetler ve belirlemeler daha önemli konular için rafa kaldırılıyorlar!
Yaz duvara kalsın bahara misali!
Bu özlenen bahar ne zaman gelecek ki?
İşte böylesi ilkesiz bir Müslüman dünyada bazı Müslümanların ilkesel olarak kapitalizme karşı tavır almaları elbette sevindiricidir. Anlamlıdır. Ben bunu gerçekten önemsiyorum. Eğer kapitalizme karşı tavır geliştireceksek, bunu konjonktürsel değil sistematik olarak yapabilme becerisine sahip olmalıyız.
Kapitalizmin ekonomik çelişkilerinden kaynaklanan sorunları doğru irdelemek ve buna göre siyasi, ahlaki, sosyal alternatifler geliştirmek gerekiyor. Bu konulara çok fazla sıkıntı çekilmeyecektir. Çünkü Marksizm bu alanda ciddi çalışmalara imza atmıştır. Yine kapitalist düzenin devlet yapısını, ırkçı ve sömürgeci görüşlerini, emperyal ütopyalarını kıyasıya eleştirmek gerekiyor. Nereden gelirse gelsin insanlara yapılan zulmü reddetmek gerekiyor…
İşte bu çerçevede antikapitalist Müslümanlara diyoruz ki aramıza hoş geldiniz!
Antikapitalistler arasında size de yer var!