Netanyahu’nun Kızıl İnek Pozu

Son birkaç gündür medyada servis edilen fotoğraf çok dikkat çekiyor. Netanyahu, bir tünelde, kızıl bir ineğin başında dizini kırmış, oturur vaziyette bekliyor. Beyaz bir sedye üzerinde, her hâlinden uyuşturulmuş olduğu uysal hareketlerinden belli bir kızıl inek var. Daha önce bir tünelde bir inekle poz veren bir devlet başkanı gören duyan olmamıştır sanırım. Bu inek Hamas’ın rehinesi de olamayacağına göre,Netanyahu bu inekle ne yapıyor veya hangi mesajı veriyor olabilir? Küçük bir araştırmadan sonra bu fotoğrafın sahte olmadığına Kassam sözcüsü Ebu Ubeyde’nin 14 Ocak’ta yaptığı bir konuşmasında geçen şu sözlerle ikna oldum:

“Topraklarımıza ve insanlarımıza saldırıların doruk noktaya ulaştığını hatırlatıyoruz. Zamansal ve mekânsal ayırım gerçekten de kendisini göstermeye başladı. Dört kızıl düve (inek) getirdiler.”

Konuyu irdeledikçe bu pozun âlelâde bir manzaraolmadığı ve o pozun Netanyahu’nun inek sevgisiyle açıklanamayacağı anlaşıldı. İşin arka planında kökleri binlerce yıl gerilere giden bir Tevrat kehâneti vardı: Üçüncü Tapınak Kehâneti.

Amerikalı Evanjelistleri ve İsrailli aşırı dinci grupları heyecanlandıran Üçüncü Tapınak Kehâneti, 2 bin yıl önce inşâedilen Süleyman Tapınağı’na dayanıyor. Süleyman Mabedi ilk seferinde Babiller, ikinci seferinde ise Romalılar tarafından yıkılmıştı. Hristiyan Evanjelistler ve Yahudiler Mesih’in yeryüzüne gelmesi için bu tapınağı üçüncü defa inşâ etmek emelindeler.

Mabedin tekrar inşâ edilmesi için ise önemli bir şey gerekiyor. Yahudilerin o mabedi inşâ edip orada gönüllerince ibadet edebilmeleri için önce günahlarından arınmaları lazım. Tevrat’ta yer alan Çölde Sayım kitabının 19. ayeti bu konuda kızıl inekleri işaret ediyor.

“Üzerinde hiçbir leke bulunmayan, tek bir siyah veya beyaz tüyü olmayan, hiçbir iş için kullanılmamış kırmızı inekler kurban edilecek, yakılacak ve külleri suyla karıştırılarak inananların üzerine serpilecek.”

Tevrat’ın dördüncü kitabı Sayılar Bölümü’nde de, Rabb’in Musa Peygamber’e ölüleri necâsetinden arındırmak için saf kırmızı bir inek aramasını emrettiğinden söz edilir.

Tevrat’ın bir çeşit yorumu olan Talmut’ta da bu konudan bahsedilir. İneğin karşılaması gereken şartlar İneğin kesime ve arınmaya uygun olması için bir dizi koşulun yerine getirilmesi gerekir. Bunlardan biri mevcut değilse, inek bu ritüel için uygun olmaz. Bu şartlar içinde ineğin hiç çiftleşmemiş olması, vücudunda kızıldan başka tek bir tüy dahi bulunmaması,boynuna asla ve asla ip geçirilmemiş olması ve kesim sırasında üçüncü yaşına girmiş olması gerektiğinden bahsedilir.

İnekte aranan şartları sağlamak neredeyse imkansızolduğu için Yahudiler en son, 2 bin yıl önce kızıl inek ritüelini yapabilmiş. Zaten Yahudi tarihinde bu ritüel hepi topu 9 kez gerçekleştirilmiş. Şimdi de onuncu defa yapmanın peşindeler.

İddialara göre, 2024 yılının 10 Nisan’ında bu ritüelinonuncu defa yapılması planlanıyor. Bu amaçla Yahudiler 27 Mart 2024 günü işgal altındaki Batı Şeria’da bir konferans düzenleyerek kızıl ineğin kurban edilmesi konusunu görüşmüşler. Bu konferansa yüz tane de haham katılmış.

Tarife uygun inekler 2022 yılında Teksas’ta bulunur. Bulunur bulunmasına ama bu sefer de spekülasyonlar almış başını gitmiş. Bir iddiaya göre Teksas’ta bulunan inekler,genetik müdahalelerle Tevrat’taki tarife uydurulmuş. Neyse, neticede bulunmuş. İsrail’de sırf bu kehâneti gerçekleştirmek için kurulmuş olan “Tapınak Enstitüsü” 15 Eylül 2022’de Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalaanı'nda inekleri bir törenlebüyük bir şatafatla teslim almış.

İsrail’de haber ajansı Kanal 12, o sırada konuyu haberleştirmiş. Buna göre, iki ayrı bakanlıktaki iki yetkili, Teksas’tan getirilen ‘beş kızıl ineği’ Ben GurionHavaalanı’nda bizzat karşılamaya gitmiş. Bunun duyulması Filistinlileri çok kızdırmış. Çünkü tapınağın yapılması için Mescid-i Aksa’nın yıkılması gerekiyor. Bu, dünya çapında bir din savaşının fitilini ateşlemek anlamına geliyordu. Bu konuda Filistinli birçok yetkili dünya basınına ateşli demeçler vermişler. Filistin’deki radikal Yahudilerin, ‘kızıl inek’ miti aracılığıyla dünyadaki Yahudileri Filistin’e getirmek istediğini söyleyen Mescid-i Aksa Vaizi Şeyh İkrime Sabri sözlerine şunları eklemiş:

“Allah’ın kendilerini bir inek kesmekle imtihan ettiği, onların da inek kesme işini geciktirdikleri Kur’an-ı Kerim’de bildirilmiştir. Şimdi de insanları kandırmak ve Mescid-i Aksa’yı hak ettiklerine inandırmak için bunu tekrarlamak istiyorlar.”

Kızıl inek kehâneti konusunda Yahudiler arasında ufak görüş ve tutum ayrılıkları olduğunu da belirtmek lazım. Bir kısmı, üçüncü defa yapılacak olan mabedin kendileri tarafından değil, İsa Mesih’in tekrar yeryüzüne gelip Deccal ile savaşmasından (Armageddon Savaşı) sonra yapılacağına inanırlar. İşte bu yüzden bazı Yahudiler Tanrı’yı ArmageddonSavaşı’na zorlamaya çalışıyor. İşte tam bu noktada EvanjelikHristiyanlarla amaç birliğine evriliyor mesele. Evanjelikler de Tanrı’nın seçilmiş kavmi olduğuna inandıkları Yahudilere yardım etmekle kurtuluş bulacaklarına inanıyorlar. Bu evanjeliklerden sadece Amerika’da 300 milyon tane var. Sanırım Amerika ve başka ülkelerdeki Hristiyan yönetimlerinİsrail politikalarını bu kadar sahiplenmelerinin gerekçesi de böylece anlaşılmış olur. Altı önemle çizilmesi gereken bir diğer husus da İsrail, ABD ve cümle Batı uygarlığının Orta Doğu’daki masum halklar üzerinde uyguladığı amansız şiddet sarmalının arkasında politik ve çıkarcı gerekçelerden çok bu türden hurafelerin olduğudur.

İşgal altındaki Batı Şeria’da bir tepenin zirvesindeki beş kızıl Teksas Angus ineği önlerine konan otları afiyetleçiğneyedursun, eğer her şey Yahudi-Evanjelik ittifakının planlandığı gibi giderse bu inekler, korkarım dünyanın sonunun başlangıcı olacaklar.