Ülkemizi idealist insanlar zirveye taşır

Vaktiyle insanların beklentileri artınca inşallah 3.vakte kadar istediğin olur denilerek, umut pompalanarak yollanan o insanlardaki haleti ruhiyeye değinerek farklı ve faydalı bir manzume peşindeyim.
Genellikle ve çoğunlukla “3 vakte kadar” fal jargonlarında veya rüya tabirlerinde kullanılan bir tabirdir. Tamamen anlatıcının inisiyatifi ile mecralaştırdığı hayaller manzumesidir. İçi boş tamamen anı mutlu kılmak için söylenen çok girift anlatımlardır.

Gelelim meramımıza; efendim yıllardır katıldığım veya davet edildiğim toplantılarda söylediğim, dilime pelesenk olmuş bir sözüm vardır. “Ülkemizi sevgi ve eğitim kurtaracak” bu desturla beyanlarımı inşa ettim. Ve kaybettiğimiz zamanlara çok üzüldüm. Hep geriden gelerek medeniyeti yakalama çalışmaları çok yıprattı idealist insanları…

Liyakat ehli olmayanların cirit attığı her ortamda, tamamen akıl tutulması yaşatanlardan, iki güzel kelimeyi bir araya getiremeyenlerden, konuya vakıf olamayanlardan, hak etmediği yerlere gelenlerden, şehrinin tarihini öğrenmekten acizlerden, sadece ve sadece kendi rantını ve menfi çıkarlarını düşünenlerden ve bunları sürekli dile getirmekten gerçekten sıkıldık. İnanın affınıza sığınarak yukarıdaki absürt başlığı koyma gereği duydum belki onun etkisi ile okuturuz, anlatırız derdimizi diye…

Medeniyeti iliklerine kadar yaşamış necip bir milletin varisleri olarak medeniyeti gelişmişliği neden geriden takip edelim. Rabbimin lütfettiği bütün imkanlara sahipken neden geri kalırız. Yazık değil mi kaybettiğimiz zamanlara, neden kendi örf ve âdetlerimize göre inşa edemiyoruz eğitim sistemimizi ve bilumum bütün beşerî sistemlerimizi, bu kadar zor olmamalı…

Bu yazımdaki tek derdim yitirilen zamanlardır. Evlatlarımıza tam donanımlı hazır her türlü imkânı içinde barındıran bir dünya bırakmanın derdini yaşıyorum her anımda. Acaba bu sefer başaracak mıyız? İnşallah olacak, daha iyisi olacak diyerek ümitvar oluyorum. Çünkü umut olmazsa çökeriz. Bizi ayakta tutan hayallerimiz ve umutlarımızdır. Kısır çekişmelerden kısır döngülerden uzak durursak ve anlayabilirsek birbirimizi işte o zaman çocuklarımıza çok güzel bir dünya bırakırız.

Umuyorum ki, işin ehli, liyakat sahibi bireylerin artması ile çok başaracağımız işlerimiz ve kat edeceğimiz yollarımız olacaktır. Tekrar o şaşaalı günlere, medeniyetin zirvelerini yaşadığımız zamanlara erişiriz. İbni Sinaların, Ahmedi Hani’lerin, İbni Batuta’ların İbni Heysem’lerin, Yunus Emre’lerin, Mevlana’ların yoğun yaşadığı özünü sevgi ve eğitimin sardığı toplumlar haline geliriz.

Evet şahsım bu dünyadan yani zamandan teskeremi alıncaya kadar, “Ülkemizi sevgi ve eğitim kurtaracak” desturumu her platformda dile getirmeye, yanlışları söylemeye devam edeceğim. Umarım güzel ve faydalı bir karşılığı olur. Tek temennim ve isteğim budur. Herkese bol okumalı zamanlar diliyorum. Saygı ve sevgilerimle…