tatlidede

Nebil Özgentürk kimdir? Nebil Özgentürk kitapları ve sözleri

Türk Gazeteci, Yazar Nebil Özgentürk hayatı araştırılıyor. Peki Nebil Özgentürk kimdir? Nebil Özgentürk aslen nerelidir? Nebil Özgentürk ne zaman, nerede doğdu? Nebil Özgentürk hayatta mı? İşte Nebil Özgentürk hayatı...
  • 26.05.2022 07:00
Nebil Özgentürk kimdir? Nebil Özgentürk kitapları ve sözleri
Türk Gazeteci, Yazar Nebil Özgentürk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Nebil Özgentürk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Nebil Özgentürk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Nebil Özgentürk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1959

Doğum Yeri: Adana

Nebil Özgentürk kimdir?

1959 yılında Adana'da doğdu. 1981'de İzmir Ege Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe üniversite dergilerinde muhabirlik ve fotoğrafçılık yaparak başladı.

Yedek subaylığını da İzmir'de yaptıktan sonra İzmir'den kopamadı.

Ve Günaydın Gazetesinin İzmir bürosunda polis, politika, haber muhabirlikleri yaptı.

Yaptığı işlerle dikkat çekerek İstanbul bürosuna çağırıldı.

Cemiyet ödülleri, Sedat Simavi ödülü gibi bir çok ödül aldı.

Daha sonra Sabah gazetesinde röportajları yayınlanmaya başladı.

1992 yılında Sabah gazetesinde her hafta yaptığı portre röportajlardan oluşan Bir Yudum İnsan kitabından yola çıkarak "Bir insan bir hayat" isimli kısa belgeselleri hazırlamaya başladı.

1997 yılında ise Bir Yudum İnsan programını hazırlayıp sunmaya başladı.

Ayrıca Rüzgara Karşı Yürüyenler adlı belgesel programa imza attı.

Bir Yudum İnsan programı 9 yıllık başarılı yayın hayatına CNN TÜRK kanalında devam etmektedir.

Ayrıca TV 8 kanalında Yaşamdan Dakikalar adlı kültür sanat programını hazırlamaya devam etmektedir.

Nebil Özgentürk Kitapları - Eserleri

  • Türkiye'nin Hatıra Defteri
  • Bir Yudum İnsan
  • Babayani - Zamansız Yazılar
  • Galatasaray Tarihi ve Efsaneleri
  • Daima Şık
  • Sessiz Gece Yazıları
  • Sanatımızın Hatıra Defteri
  • İlk Durak
  • Yaşamdan Dakikalar
  • Unutulmayanlar
  • Filmlerle Geçtim Sokağınızdan
  • Yıllar ve Yüzler
  • Yeşilçam'ın Yolu
  • Bir Yudum İnsan: Nazım Hikmet
  • Bir Yudum İnsan: Zülfü Livaneli
  • Bir Yudum İnsan-Çetin Altan
  • Yokuşu Tırmanan Ömür

Nebil Özgentürk Alıntıları - Sözleri

  • Koydum sevinçlerimi önüme, baktım hepsi Galatasaray. (Galatasaray Tarihi ve Efsaneleri)
  • "İnsanı incelememiş öğrenci başarılı olamaz. Tıp fakültesinde anatomi dersi ne kadar önemli ise resim eğitiminde canlı model o kadar önemli." (Bir Yudum İnsan)
  • ...Bütün bunları yapan kimdir biliyor musunuz?Daha pek az bir zaman evvel kuvvetsiz,medeniyetsiz,ruhu alçalmış sanılan ve çevresinin kırmızı ucunu göstermesine izin verilmeyen Türk kadını!.." (Daima Şık)
  • "Ben hayat pahalılığı görmedim. Memlekette fakir yok ki. Tabii fakir diye söylenen adamın evinde her şey var. Zenginlerle yarışıyor. Bu yüzden daha çok şey istiyor. Halbuki yaşantısını normal sürdürürse, fazla şikayetçi olmaz. Bir de işsizlikten şikayet ederler. İş arayan adama her zaman iş vardır. Ama adam sabahtan akşama kadar kahvede kumar oynuyor, ondan sonra da işsizim diyor." (Bir Yudum İnsan)
  • "Sinema bitmiştir evlât vefasızlık dizboyu..." (Unutulmayanlar)
  • Sevmemek insanı mantıklı yapar, nefretse insanı aptallaştırır. (Babayani - Zamansız Yazılar)
  • ...Sonra tuhaf bir şey oldu, Kaliforniya Üniversitesi Etnik Müzik Bölümü’nde bir doktora öğrencisi tam 187 sayfalık bir tez hazırladı cümbüş üzerine. Amerikan müzik dergileri bu doktora tezini dünya müzik starlarına duyuruverdi... 2006 yılıydı, her konseri yüzbinlerce genç tarafından izlenen Pink Floyd grubunun gitaristi ve solisti David Gilmour bir akşam, uzak bir dünya başkentinde sahneye cümbüşle çıkacaktı. Gilmour ve Pink Floyd konserleri geçmişten günümüze bütün savaşları lanetleyip, barışı dileyen sözlerle başlayıp bitiyordu. O gün de öyle oldu. Silah tüccarıyken müzik tüccarı olan Zeynel Abidin’in cümbüşüyle muhteşem bir resitalde şenliğe dönmüştü ortalık. Yüzbinlerce kişi izliyordu, Zeynel Abidin hariç. (Sanatımızın Hatıra Defteri)
  • Doğup büyüdüğü Üsküp’ü terk edeli çok olmuştu Zeynel Abidin’in. Baba mesleği kılıç üretimine İstanbul’da devam etmiş, bir yandan da dönemin silah tüccarları arasına girivermişti... Gün olup devran dönmüş Çanakkale kapılarına İngiliz dayanınca, her Osmanlı neferi gibi o da kendini cephede bulmuştu. Ve hayat ki, şansı yaver gitmiş hayatta kalmıştı...Mutluydu hayatta kaldığı için, ama çok da mutsuzdu kanı ve ateşi derinine kadar hissettiği için, yüzbinlerce gencin kılıç ve süngülerle yitip gittiğine tanık olduğu için... Ama artık ne kılıç görmek istiyordu ne de savaş olsun istiyordu. Kendince olup bitene tepkisi de hayli ilginç oldu; kılıç üretimi için kullanılan makineleri İzmir’de açtığı minik dükkana taşımış ancak sadece ve sadece müzik aletleri üretmeye girişmişti. (Sanatımızın Hatıra Defteri)
  • ADI:GALATASARAY ANNE ADI:GALATA BABA ADI:SARAY DOĞUM TARİHİ:1905 KAN GRUBU: SARI KIRMIZI KARDEŞİ: ASLANIM (Galatasaray Tarihi ve Efsaneleri)
  • Şimdi, hayat bana öğretti ki... Sıkı dostluğu ve yüce arkadaşlığı, büyük dayanışmayı, müthiş beyin fırtınalarını, muhteşem tensel zamanları paylaştığın ama "özgür" olabildiğin şeydir aşk. Pencere önü beklemeler, bağımlı hale gelmeler, bağımsız hale sokmalar değil! Yani aşk, karşındaki kadın ya da erkekle birlikte olduğun özgür zamanlardır, ondan gayrı değil. (Babayani - Zamansız Yazılar)
  • Adı:GALATASARAY Anne adı:GALATA Baba adı:SARAY Doğum tarihi:1905 Kan grubu: SARI KIRMIZI Kardeşi: ASLANIM (Galatasaray Tarihi ve Efsaneleri)
  • İsmet Bey"El ele verip sadakatle bu milletle çalışacağız.Her şey düzelir,benim kıyafetime üzülmeyin Paşam" dedi (Daima Şık)
  • "Yılmaz Güney'in "İnce Cumali" filminde köy ağasını oynuyordum. Ağa öyle zalim ve gaddar ki başka birinin çiftliğine sahip olmak için köydeki tüm insanları öldürüyor, şahit bırakmamak için tavukları bile kesiyor. Film galasında konuşma sırası bana geldiğinde ortalık birden karıştı sahneye taş, sopa, şişe yağmaya başlamıştı. Bazı seyirciler hırsını alamayıp beni yumrukluyordu. Üstüm başım kan içinde kalmıştı. Bir ara şişe ve taş yağmuru kesilince ben de fırsattan istifade ederek 'Atın, atın!Bana ekmek ve çiçek atıyorsunuz!' diye kahkaha atarak seyirciyi selâmladım." (Unutulmayanlar)
  • Çapa'dan Dolmabahçe'ye çıktım. Biraz oturdum, herhalde saat 09.00 09.30'du. Baktım bayrak indi. Bayrak inince Atatürk bir yere gidiyor diye düşündüm. Fakat bayrak durdu. Yarıda durdu! Bizde şok olduk. Neden yahu? Öldü,dedim. Saat 10.00 10.30 arası, Yeni Sabah gazetesine büyük bir manşet çekilmişti; "Atatürk öldü; Yaşasın Türk Milleti!" Diye. (Daima Şık)
  • "Sanatçı , büyük oyunculuğunun yanı sıra "büyük içkici" olarak da anıldı hep. Çok duygusal olduğu zamanlarda bayılana kadar içerdi. Toplam 13 kez akıl hastanesine yatıp alkol tedavisi gördü." (Unutulmayanlar)
  • "Böyle mi olmalıydı? Hani ben onların Aliye Ana'sıydım? 400 filmde oynadım ben, bu ülkenin 400 filminde benim imzam ve rolüm var. Hani ülke? İşte görüyorsun, halimi bacaklarıma felç indi, adım atamıyorum, tekerlekli sandalyeye mahkumum. Aramıyorlar, sormuyorlar." (Unutulmayanlar)
  • “Ben bu ülkenin cumhurbaşkanıyım, ona göre davranırım.” Diyor. (Daima Şık)
  • Bir kadın sorun yok diyorsa vardır. Bir kadın sorun var diyorsa büyük bir sorun vardır. Bir kadın hiç komik değil diyorsa sakın gülme. (Sanatımızın Hatıra Defteri)
  • "Sevmemek insanı mantıklı yapar, nefretse insanı aptallaştırır!" (Babayani - Zamansız Yazılar)
  • "Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime, Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime..." (Bir Yudum İnsan)

Yorum Yaz