Sahte Diploma olayı Mardin’e de sıçradı! Ilısu Barajı mühendisine soruşturma

Ülke gündemine oturan sahte diploma skandalı büyüyor. Sahte diplomalı bir mühendisin yönettiği şirketin, Ilısu Barajı dahil birçok kritik projede görev alması büyük endişe yarattı. Devlet sistemlerine siber saldırıyla sahte belge düzenlendiği iddiası soruşturmanın boyutlarını derinleştiriyor.

Türkiye'de kamuoyunu sarsan büyük bir sahte diploma skandalı ortaya çıktı. BTK, YÖK ve MEB gibi kritik devlet kurumlarının üst düzey yöneticilerine ait e-imzaları kopyalayarak devlet sistemlerine sızan bir şebekenin, birçok kamu görevlisi ve profesyonel için sahte diploma ürettiği iddia ediliyor. Soruşturmanın en dikkat çekici ayağı ise, Ilısu (Hasankeyf) Barajı gibi devasa projelerde görev alan bir mühendisin de sahte diploma kullanmış olması.

Savcılık tarafından yürütülen geniş kapsamlı soruşturma, sahtecilik şebekesinin siber saldırı yöntemleriyle devletin resmi veritabanlarına sızdığını ve bu yolla 20 kamu yöneticisi adına sahte belgeler ürettiğini ortaya koydu. Skandalın boyutları, sadece sahte diploma üretimiyle sınırlı değil; aralarında baraj projelerinde çalışan mühendisler, memurlar ve üniversite yöneticilerinin de bulunduğu birçok kişinin bu sahtecilik ağından yararlandığı iddia ediliyor.

Soruşturmanın odağındaki en çarpıcı isimlerden biri ise Mehmet Baykara. Malamira İnşaat ve Sondaj şirketinin yöneticisi olan Baykara'nın, sahte bir diplomayla kendisini Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu olarak gösterdiği öne sürülüyor. Bu iddia, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve tepkiye neden oldu.

Baraj Projelerinde Görev Alan Şirket

Mehmet Baykara'nın yöneticisi olduğu Malamira İnşaat ve Sondaj şirketinin geçmişi de soruşturmanın önemini artırıyor. Şirketin, Türkiye'nin son dönemdeki en büyük altyapı projelerinden olan Ilısu (Hasankeyf) Barajı'nın yanı sıra, Şırnak, Uludere ve Kavşaktepe Barajı projelerinde de görev aldığı tespit edildi.

Bir mühendisin mesleki yeterliliğini sahte belgelerle kanıtlamış olmasının, bu tür hayati öneme sahip projelerin güvenliği ve kalitesi hakkında ciddi soru işaretleri yaratması bekleniyor. Sahte belgelerle elde edilen unvanların, kamusal alandaki görev ve sorumlulukları ne derece yerine getirebileceği yönündeki endişeler de giderek artıyor.

Soruşturma, sahtecilik şebekesinin tüm bağlantılarını ortaya çıkarmaya ve sahte diplomayla görev yapan tüm isimleri tespit etmeye odaklanmış durumda. Bu skandal, devletin denetim mekanizmalarındaki boşlukları ve siber güvenlik zaafiyetlerini de bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kamuoyu, soruşturmanın nihai sonucunu ve bu tür sahteciliklerin bir daha yaşanmaması için alınacak önlemleri merakla bekliyor.