Bir Savcının Anıları - Namık Kemal Behramoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Savcının Anıları kimin eseri? Bir Savcının Anıları kitabının yazarı kimdir? Bir Savcının Anıları konusu ve anafikri nedir? Bir Savcının Anıları kitabı ne anlatıyor? Bir Savcının Anıları PDF indirme linki var mı? Bir Savcının Anıları kitabının yazarı Namık Kemal Behramoğlu kimdir? İşte Bir Savcının Anıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Namık Kemal Behramoğlu

Yayın Evi: Yeni Ülke Yayınları

İSBN: 9789944362757

Sayfa Sayısı: 229

Bir Savcının Anıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Görevini iyi yapmaya çalışan herkesin başından Türkiye'de çoğu kez olumsuz şeylerin geçmesi sadece bugünün değil, maalesef tarihimizin de yaygın bir gerçeğidir. Bir Savcının Anıları'nı yukarıdaki düşüncenin ışığı altında okuyacağım. 

-Oktay Ekşi-

Behramoğlu, anılarında bizi 1980 öncesine götürüyor; eli kanlı çetelerin, vurgunun, soygunun fotoğraflarını önümüze seriyor. Kitapta sevginin, umudun, hüznün haykırışı; insan olmanın, yürekli olmanın çizgileri var.

-Hikmet Çetinkaya-

Bir Savcının Anıları, anarşinin güzel yüreklere saldığı umutsuzluk karşısında yılıp göç eden; kitaplardaki sıcak, pürüzsüz, sevecen dostlukları arayan bir İstanbul boheminin gözüyle Anadolu fotoğrafıdır. Bahçe ilçesinden Yumurtalık'a, Sağmalcılar'dan Bigadiç'e, Erzurum-Oltu'ya uzanan tayin ve sürgünlerde bir Türkiye filmi izliyorsunuz. Karelerinde yerel mafyayla, kaçakçıyla, kumarla, fuhuşla iç içe yöneticilerin; demokratı, ilericiyi vatan haini yerine koyan, politikacı palazlandırması taşlaşmış cehaletin yer aldığı bir uzun metraj...

-Salim Alpaslan-

Ataol Behramoğlu, Namık Kemal Behramoğlu, Nihat Behram... Üç kardeş, ilerici aydınlık bir babanın, Haydar Bey'in oğulları... Bursa Ziraat Müdürü iken bir konuşmasını izlemiştim. Türkiye'nin sorunlarıyla o kadar yakından ilgiliydi ki! Elbet çocukları da genç yaştan bu sorumluluğu yüklenmiş, benimsemiş olacaklardı, öyle de oldular... Bir Savcının Anıları, bir roman gibi okunan, okurlara da birçok şey öğreten bir kitap...

-Oktay Akbal-

Osmanlı'nın, hem mabeynde kalem kâtipliği yapıp hem de mahallenin bitirimlerine elini öptüren racon bilir beyefendi kabadayılarının, cumhuriyet döneminde tek tük kalmış örneklerinden...

-Ahmet Altan-

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Savcının Anıları Alıntıları - Sözleri

• "Allah emretmeyince sırat geçilmez."
• aranmazmış pencere , tabuta girilince...
• Okuduğum kitaplardaki gibi sıcak, pürüzsüz, sevecen dostluklar kurmalıyım. Hayatı tatlı yerinden yakalamalıyım.
• Gürlemezmiş gökyüzü yanıp sönmeden şimşek. Çınlamazmış düşmeden yere taş, yemeden tokat kızarmazmış yanak. Kuş bile uçmazmış sebepsiz.
• " Bizi kullanmışlar ağabey diyor. Bizi kullanmışlar. Hepsi fildişi kulelerde oturuyor. Ben piyon olduğumu anladım. Anlamayan arkadaşlarım çok. Bana düşman oldular. Söylediklerin ne kadar doğruymuş ağabey" diyor...” 61
• Bağlı arslana, tavşanlar bile hücum eder.
• Paranın çoğu da, yoku da kişiyi yozlaştırırmış...
• Tabuta girdikten sonra pencere aranmaz.
• İntikam, kinin veled-i zinasıdır.
• Köpeğe gem vurursan Kendini at şanırmış. Eşek makam bulunca Yerli yersiz anırmış :)

Bir Savcının Anıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir Savcının Anıları: Dönemi yansıtan sürükleyici bir anı kitabı Behramoğlu, anılarında bizi 1980 öncesine götürüyor; eli kanlı çetelerin, vurgunun, soygunun fotoğraflarını önümüze seriyor. Kitapta sevginin, umudun, hüznün haykırışı; insan olmanın, yürekli olmanın çizgileri var. Hikmet Çetinkaya "Bir Savcının Anıları, anarşinin güzel yüreklere saldığı umutsuzluk karşısında yılıp göç eden; kitaplardaki sıcak, pürüzsüz, sevecen dostlukları arayan bir İstanbul boheminin gözüyle Anadolu fotoğrafıdır. Bahçe ilçesinden Yumurtalık’a, Sağmalcılar’dan Bigadiç’e, Erzurum-Oltu’ya uzanan tayin ve sürgünlerde bir Türkiye filmi izliyorsunuz. Karelerinde yerel mafyayla, kaçakçıyla, kumarla, fuhuşla iç içe yöneticilerin; demokratı, ilericiyi vatan haini yerine koyan, politikacı palazlandırması taşlaşmış cehaletin yer aldığı bir uzun metraj… Salim Alpaslan" " Taşra dedikleri yerde güzel dostluklar kuracaksın oğlum diyorum" Paranın senin yozlaştırdığını görmüyor musun? Kızdığın öfkelendiğin bir takım entellektüellere benzemeye başladığını görmüyor musun?" " Halk trafik kazalarında ölümlere nasıl alışmışsa, gençlerin acımasızca öldürülmelerine de öyle alışmış..." (SÜLEYMAN KÖKTEN)

Namık Kemal'in savcılık yaptığı süreci içtenlik ve biraz da mizahla anlattığı çok güzel bir kitap. Anılarını okurken ben samimiyetini çok derinden hissettim. Okuyup bitirmek kolay ama insan durup düşünmüyor değil. Bunlar nasıl yaşanmış ya dediğim çok yer oldu. Benim en beğendiğim anısı nedendir bilmem Yedi Cüceler oldu. En çok düşünmeme sebep olan da Yılan Balığı ve Semerci Memed anısıydı. (Ceren acar)

Bir Savcının Anıları PDF indirme linki var mı?

Namık Kemal Behramoğlu - Bir Savcının Anıları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Savcının Anıları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Namık Kemal Behramoğlu Kimdir?

1944 Kars doğumlu. Bir süre yaptığı Cumhuriyet Savcılığı'ndan istifa ederek ayrıldı. Halen İstanbul Barosu avukatlarından olup, ceza hukuku alanınında çalışıyor. Evli, iki çocuklu, bir torunlu.

Namık Kemal Behramoğlu Kitapları - Eserleri

• Bir Savcının Anıları
• Beş Cinayetin Anatomisi
• Barış Ne Oldu Bilmiyorum

Namık Kemal Behramoğlu Alıntıları - Sözleri

• İnsan insanı nasıl öldürür, kavrayamıyor bir türlü. (Beş Cinayetin Anatomisi)
• Paranın çoğu da, yoku da kişiyi yozlaştırırmış... (Bir Savcının Anıları)
• İnsan unsurunun bulunduğu yerde yanılgının olabileceğini;adalet dağıtılırken ölüm cezalarındaki yanılgıların giderilmesi mümkün olmayan mağduriyetlere, kine, öfkeye, devlete duyulan saygının yok olmasına;adaletin ve hukukun üstünlüğünün yerine, keyfiliğin yerleşmesine neden olduğunu göreceksiniz. (Beş Cinayetin Anatomisi)
• Okuduğum kitaplardaki gibi sıcak, pürüzsüz, sevecen dostluklar kurmalıyım. Hayatı tatlı yerinden yakalamalıyım. (Bir Savcının Anıları)
• “Görevli astsubay, diğer sanığın bütün bunları kendisine söylediğini, ancak zapta geçirmeyi unuttuklarını söyleyecek, ne acıdır ki mahkeme de bu anlatımı delil olarak kabul edip mahkûmiyete gidecekti. Bir adamın, ceza yasasındaki en ağır cezaya çarptırılması -ki kitapta bahsedilen ‘idam’dır- için görevli bir astsubayın, “Bana bunu söylemişti!” demesi yetiyordu. Hukukçu olarak, hukukun üstünlüğüne gönül vermiş biri olarak üzülmemek, kahrolmamak mümkün mü?” (Beş Cinayetin Anatomisi)
• " Bizi kullanmışlar ağabey diyor. Bizi kullanmışlar. Hepsi fildişi kulelerde oturuyor. Ben piyon olduğumu anladım. Anlamayan arkadaşlarım çok. Bana düşman oldular. Söylediklerin ne kadar doğruymuş ağabey" diyor...” 61 (Bir Savcının Anıları)
• Köpeğe gem vurursan Kendini at şanırmış. Eşek makam bulunca Yerli yersiz anırmış :) (Bir Savcının Anıları)
• Sevdayı bilen insan, hayatı seven insandır. Sevdayı yaşayan insan, yaşamayı seven insandır (Beş Cinayetin Anatomisi)
• “İnsan unsurunun bulunduğu yerde yanılgının olabileceğini; adalet dağıtılırken ölüm cezalarındaki yanılgıların giderilmesi mümkün olmayan mağduriyetlere, kine, öfkeye devlete duyulan saygının yok olmasına; adaletin ve hukukun üstünlüğünün yerine, keyfiliğin yerleşmesine neden olduğunu göreceksiniz. …. Suç ne olursa olsun, ÖLÜM CEZASINA BİR KERE DAHA HAYIR demeyi insanlık borcu sayıyorum.” (Beş Cinayetin Anatomisi)
• Bağlı arslana, tavşanlar bile hücum eder. (Bir Savcının Anıları)
• İnsanların biraz haklı, biraz haksız olmaları mümkün değil mi? (Beş Cinayetin Anatomisi)
• Aynı yere bakarken farklı şeyler düşünmek ne garip. (Beş Cinayetin Anatomisi)
• aranmazmış pencere , tabuta girilince... (Bir Savcının Anıları)
• "Allah emretmeyince sırat geçilmez." (Bir Savcının Anıları)
• Benim kafam da pek düzgün değil, karışık. Hukukçulukla duygusallık terazisinin iki kafesinde bir bu yana ağdırıyor, bir o yana. (Beş Cinayetin Anatomisi)
• Sevdayı bilen insan, hayatı seven insandır. Sevdayı yaşayan insan, yaşamayı seven insandır... (Beş Cinayetin Anatomisi)
• İntikam, kinin veled-i zinasıdır. (Bir Savcının Anıları)
• Tabuta girdikten sonra pencere aranmaz. (Bir Savcının Anıları)
• Kafayı anlamak mümkün mü? Ama dolaş ülkeyi, insanlarımızın yüzde yetmişinin böyle düşündüğünü göreceksin. Acı ama gerçek. Adam tek evladı kızı için acı duymuyor, "iyi oldu, cezasını buldu!" diyor. Öte yandan kızına kurşun sıkan torununu, namus temizliği yaptığı için kutluyor; hapse girmesine üzülüyor. (Beş Cinayetin Anatomisi)
• Gürlemezmiş gökyüzü yanıp sönmeden şimşek. Çınlamazmış düşmeden yere taş, yemeden tokat kızarmazmış yanak. Kuş bile uçmazmış sebepsiz. (Bir Savcının Anıları)